Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2342 Esas 2018/5934 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2342
Karar No: 2018/5934
Karar Tarihi: 20.11.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2342 Esas 2018/5934 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/2342 E.  ,  2018/5934 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacının davalıdan 25 adet hava kompresörü satın aldığını, bedelini iki adet çekle ödediğini, fakat hava kompresörlerinin teslim edildikten hemen sonra arıza vermeye başladıklarını, davalının aranmasına rağmen bu arızalarla ilgilenmediğini,davalının bakım elemanı göndermemesi üzerine bu işten anlayan uzman kişilere makineleri gösterdiklerini,onların yaptığı incelemeler sonucu bu makinelerin piyasadan toplama makineler olduğunu yani makinenin her bir parçasının farklı makinelerden toplanıp bir araya getirildiğini bu nedenle de makine parçalarının birbiri ile uyumlu şekilde çalışmasının mümkün olmadığını tamir edilse bile yine arızanın oluşacağını, makinelerin düzen tutmayacağını, tüm makinelerin tamiri ile düzelmelerinin mümkün olmadığını beyan etmeleri karşısında davacının davalıyı arayıp durumu anlattığını ancak davalının hiçbir şey yapmadığını ileri sürerek davalı tarafından davacıya verilen davaya konu 25 adet ayıplı hava kompresörünün davalıya iadesine, söz konusu çeklerin iptali ile bu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine, çeklerin 3.şahsa cirosu halinde ise 25 adet ayıplı hava kompresörünün davalıya iadesi ile 35.000,00-TL"nin davalıdan en yüksek banka reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, kompresörlerin çalışmamasının söz konusu olmadığını, davacının elinde bir delil olmadığını, T.T.K"da düzenlenmiş ayıba karşı tekeffül hükümlerine uygun hareket etmediğini ve kendilerine yapılan bir ayıp ihbarının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafından 6102 sayılı TTK.nun 23/1-c maddesinde belirtilen gizli ayıp iddiasıyla ilgili olarak yasal 8 günlük süre içerisinde inceleme ve usulüne uygun şekilde bir ayıp ihbarı yapıldığına dair bir delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin temyiz istemine gelince, davanın esastan reddedilmiş olması nedeniyle dava konusu harca esas değer üzerinden davalı lehine nispi vekalet ücretine takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti takdiri doğru olmayıp bozmayı gerektirirse de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanması, hüküm fıkrasının 4.bendindeki ‘’1.800,00-TL ‘’ sözcüğünün çıkartılarak ‘’4.200,00-TL’’ nispi vekalet ücreti ibaresinin eklenmesi uygun görülmüştür.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4.bendinde yer alan " 1.800,00-TL " rakamının hükümden çıkarılarak yerine " 4.200,00-TL" rakamının yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.