Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2017/1160 Karar No: 2018/2027 Karar Tarihi: 20.12.2018
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1160 Esas 2018/2027 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, ihale feshi davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda verilen kararın temyiz edilmesi üzerine incelenerek yöneltilen iddiaların yasal ve mantıksal gerekçeleriyle birlikte ortaya konması gerektiğini belirtmiştir. Yerel mahkeme, önceki kararında davacı tarafın ihale bedelinin %10'u olan 8.350,00 TL'nin davacı tarafın para cezasına mahkum edilmesine karar vermiştir. Ancak direnme kararında sadece \"mahkemenin kararında direnilmesine, şikayetin reddine\" karar verilmiştir. Bu farklılık nedeniyle yerel mahkemenin usule uygun direnme hükmü kurması gerektiği belirtilmiştir. İİK 134. maddesi 2. fıkrası gereğince davacı tarafın ihale bedelinin %10'u tutarında para cezasına mahkum edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu 2017/1160 E. , 2018/2027 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “ihalenin feshi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 03.06.2014 tarihli ve 2014/181 E., 2014/401 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 14.10.2014 tarihli ve 2014/19682 E., 2014/23670 K. sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Mahkemece verilen hüküm, temyiz edilmesi üzerine yukarıda başlıkta belirtilen karar ile bozulmuştur. Bozma üzerine mahkemece kararda direnilmiş, direnme kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Direnme kararları, yapıları gereği, kanunun hukuka uygunluk denetimi yapmakla görevli kıldığı Yargıtay dairesinin denetimi sonucunda hukuka aykırı bularak, gerekçesini açıklamak suretiyle bozduğu bir yerel mahkeme kararının aslında hukuka uygun bulunduğuna, dolayısıyla bozmanın yerinde olmadığına ilişkin iddiaları içerdiklerinden, o iddiayı yasal ve mantıksal gerekçeleriyle birlikte ortaya koymak zorunda olduğu gibi, direnilen ve uyulan kısımları da kalem kalem net ve birbirine uygun bir biçimde içermelidir. Nitekim, aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.03.2008 tarihli ve 2008/15-278 E., 2008/254 K.; 21.10.2009 tarihli ve 2009/9-397 E., 2009/453 K.; 07.05.2014 tarihli ve 2013/4-1121 E., 2014/626 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu genel açıklamaların ışığında somut olaya gelince, yerel mahkemece bozulan ilk kararında; “…Şikayetin REDDİNE İİK 134. maddesi 2. fıkrası gereğince davacı tarafın ihale bedelinin %10"u olan 8.350,00 TL"nin davacı tarafın para cezasına mahkum edilmesine.” şeklinde karar verilmesine karşılık, direnme olarak adlandırılan kararında; “…Mahkememizin 03/06/2014 tarihli kararında direnilmesine, Şikayetin reddine.” karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, bozulan ilk karar ile direnme kararı arasında farklılık bulunduğundan yerel mahkemece usule uygun direnme hükmü kurulması için, işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin kararın usulden bozulması gerekmiştir. S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle usulden BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 20.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.