
Esas No: 2015/21870
Karar No: 2015/20692
Karar Tarihi: 26.11.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/21870 Esas 2015/20692 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, herhangi bir prim borcu olmadığının tespiti ile kurum tarafından konulan haciz şerhinin kaldırılması, istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne, karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 222.10.2015 tarih 015/14444 Esas, 2015/15347 Karar sayılı ilmıyla dairemize gönderilen hükmün, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı vekili, davacının kuruma herhangi bir prim borcu yada prim borcu kefaletinin olmadığının tespiti ile ... ili ... Mahallesi 186 ada 10 parsel sayılı taşınmaz kaydına ... ... İl Müdürlüğü ... Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 29.04.2013 gün ve 7363857 yevmiye ile işlenen haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce resen gözetilmesi gerekir.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 506 sayılı Kanun"un 134. maddesinde bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.
506 sayılı Kanunun, Primlerin ödenmesi başlığını taşıyan 80. maddesi, "İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayin sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur. Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51., 102. ve 106. maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır...
Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur..." 80. maddeye benzer düzenlemeler içeren (Bazı hükümleri dışında 01.10.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren) 5510 sayılı Kanunun 88. maddesindeki; "4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öder. Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51., 102. ve 106. maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." düzenlemesini içermektedir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmeye göre; dava 5510 sayılı yasa kapsamında ödenmeyen primlerin tahsiline ilişkin olup, 506 ve 5510 sayılı Kanun içeriğinde uygulama yeri bulunmaktadır. Bu durumda sözü edilen 101’inci madde hükümlerine göre İş Mahkemesi davaya bakmakta görevlidir. Hal böyle olunca davaya bakmakta İş Mahkemelerinin görevli olduğu nazara alınmadan, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.