19. Hukuk Dairesi 2016/18994 E. , 2018/5932 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında 31.10.2011 başlangıç tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davalı bayinin 04.09.2012 tarihli ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız şekilde tek taraflı olarak feshettiğini, davaya konu bayilik sözleşmesinin davalı şirket tarafından süresinden önce feshedildiğini, sözleşmenin kalan süresinin uygulanamadığını, davacı şirketin sözleşme süresi sonuna kadar elde edeceği kardan mahrum kaldığını, davacının uğradığı kar kaybının ihtarnamenin tebliğini müteakip 7 gün içerisinde ödenmesi hususlarını ihtaren bildirdiğini ileri sürerek sözleşmenin başlangıç tarihinden sözleşmenin davalı şirket tarafından feshi tarihine kadarki dönemde davalı şirket tarafından alınan ürün miktarlarının tespitini,bu ürün miktarlarının esas alınmak suretiyle hesaplanacak kar kaybının fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 10.000,00 USD" sinin, KDV"si ve temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, LPG tanklarının 1 yıl içerisinde 10 defa boş kaldığını, otogaz nakliyesini davacı firmanın yaptığını, ürün vermediğini boş kaldığını, özellikle uzun dönem tatile rastlayan dini bayramlarda davacı tarafın kendilerini tedariksiz bıraktığını, mağdur ettiğini, davacı tarafından yanıltıcı kar marjı verildiğini, 85/15 oranının nasıl uygulanacağı hususunun şirketleri aleyhine değerlendirildiğini, 85/15"in ithal edilen ürün olduğunu, serbest rekabet ortamında herkesin istediği fiyata alıp sattığını, ...olarak aynı ilçe ve güzergahta faaliyet gösterildiğini ve davacı firmanın marka ve kar marjlarının etkilenmeyeceğini ayrıca davalı ...’ın gerçek kişi olarak davacı tarafla hiçbir akdi bağının olmadığını,yalnızca İstanbulluoğlu .... Tar. Ür. San. Ltd. Şti"nin hukuki muhataplarının olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ...’ın sözleşmenin 24. maddesinde belirtildiği üzere garanti ve taahhüt veren konumunda olup sözleşmeden sorumlu bulunduğu, davalı tarafın hiçbir sebep göstermeksizin sözleşmeyi 04/09/2012 tarihli ihtarname ile feshettiği, cevap dilekçesi ile birlikte fesih nedeni olarak yakıt tanklarının boş bırakıldığını, LPG taleplerinin davacı tarafından karşılanmadığını iddia ettiği oysa sözleşmenin 4/c ve 10.maddeleri birlikte değerlendirildiğinde LPG temin taleplerinin yazılı olarak davacıya iletilmesi gerekmesine rağmen davalı tarafça buna dair dosyaya delil sunulmadığından davalı tarafça yapılan feshin haksız olduğu sonucuna varıldığı,davacının yeni bir bayilik tesisi için 3 aylık sürenin yeterli olduğunun saptandığı ve davacının yapmak zorunda kalmadığı giderlerin düşülerek 3 aylık kar kaybının 9.076,47 TL olarak belirlendiği, %18 üzerinden hesaplanan KDV miktarının da 1.633,76 TL olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.