(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/8313 E. , 2012/10597 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastroda ... köyü, merkez mevkii, 155 ada, 4 parsel sayılı 523,17 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tesbit edilmiş, Hazine taşınmazın 200 m2 bölümünün devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman içi açıklığı olduğu, tespitinin iptali ve 3402 sayılı Yasanın 18/1 maddesi gereğince Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmış, mahkemenin 17.08.2009 gün ve 2009/643-972 sayılı davanın REDDİNE, çekişmeli parselin tespit gibi tapuya tesciline ilişkin kararı Hazine tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.03.2010 gün ve 2009/20139-3109 sayılı kararı ile “Hükme dayanak yapılan jeolog bilirkişi raporunda çekişmeli parselin bir bölümünde bulunan su kaynağının çoğaltılması amacıyla kazı yapıldığı bildirildiğine, keşif sırasında çekilen fotoğraflarda, su kuyusunun ve tulumbanın bulunduğu bölümünün blok kayalardan oluştuğunun görüldüğü, blok kayalardan oluşan bu bölümün ne şekilde zilyet edildiği, bu haliyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilecek yerlerden olup olmadığı konuları araştırılıp tartışılmadan, davanın tümden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, 167 sayılı Yeraltı Suları Kanunun 1, 4/3 ve 5, Medenî Yasanın 715/2 ve 3. maddeleri hükümleri gereğince, kamunun yararlanmasına açık yer altı sularının zilyetlikle edinilemeyeceği, bu nedenlerle, dava dosyası eski yeminleri tahtında önceki ziraat uzmanı, jeolog ve harita mühendisi bilirkişilere verilerek, çekişmeli parselin içinde su kuyusu da bulunan, fotoğraflarda blok kayalar ile kaplı tarımda kullanılmamış alan olarak görülen bölümünün infaza olanak veren ölçekli krokisi düzenlettirilerek, bu bölüme ilişkin davanın kabulüne verilmesi” gereğine değinilerek BOZULMUŞTUR. Mahkemece bozma kararına uyalarak yapılan yargılama sonunda bu kez yine davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ve 1988 ilâ 1990 yıllarında yapılıp, 08.07.1991 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan
aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 ve 3302 sayılı yasalar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve bozmaya uyularak yapılan keşif sonunda, düzenlenen bilirkişi raporlarıyla çekişmeli taşınmazın içinde su kaynağı bulunmadığı daha önce dosyaya eklenen fotoğraflarda görülen blok kayaların çekişmeli taşınmaz içinde değil, dava dışı komşu taşınmaz içinde bulunduğu, öncesi ve eylemli durum itibariyle orman sayılan yerlerden olmadığı, tespit tarihi itibariyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı Hazinenin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 25.09.2012 günü oybirliği ile karar verildi.