2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/14718 Karar No: 2014/25316
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/14718 Esas 2014/25316 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/14718 E. , 2014/25316 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Bursa 4. Aile Mahkemesi TARİHİ :03.04.2014 NUMARASI :Esas no:2013/533 Karar no:2014/265
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, tazminatların miktarı ve nafakaların miktarı yönünden; davalı tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının temyiz itirazları yönünden; Temyiz edilen karar temyiz eden davalıya, 29.04.2014 günü, davacının temyiz dilekçesi de davalıya 14.05.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.md.432) on beş günlük temyiz süresi ve davacının temyiz dilekçesinin tebliğinden itibaren on günlük (HUMK.md.433/2) katılma yoluyla temyiz süresi geçtikten sonra 27.05.2014 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı Kanunla değiştirilen 432. maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir. Ne var ki, Aile Mahkemelerince verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden, Yargıtay’a gönderilmesi durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı Kanun ile değişik 432/4. maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere, dosyanın mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca (01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayı ile) karara bağlanmıştır. Bu durumda gösterilen sebeple temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre,davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı (kadın) yararına yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davalının temyiz itirazlarının ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.10.12.2014 (Çrş.)