8. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19099 Karar No: 2019/11683 Karar Tarihi: 24.12.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/19099 Esas 2019/11683 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen dava, şikayet üzerine verilmiş bir karardır. Şikayetçi, müvekkili şirkete ait adresin haciz edilmesine karşı çıkmaktadır. Mahkeme, yapılan inceleme sonucunda adresin davacı şirkete ait olduğu ve şikayetin kabulüne karar vermiştir. Ancak, karara yapılan temyiz itirazları sonucunda, şikayetçinin talimat yoluyla haciz tatbiki talep edilen üçüncü kişi konumunda olduğu ve şikayetinin reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda İİK'nin 16. maddesi uyarınca şikayet yoluyla haciz talimatının iptal edilemeyeceği belirtilmiştir. Kararın gerekçesi olarak aktif husumet yokluğu görülmüştür. Kararın bozulması için İİK'nin 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca temyiz itirazlarının kabul edilmesine karar verilmiştir. Karar düzeltme isteği için tarafların İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceği belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi 2016/19099 E. , 2019/11683 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Şikayet eden üçüncü kişi vekili, müvekkili şirket hakkında iflas erteleme kararı verildiğini, müvekkiline ait ticaret sicil adresinde 18.4.2016 tarihinde haciz yapıldığını, müvekkili şirkette haciz yapılmasına ilişkin haciz talimatı kararının ve bu karar kapsamında talimat İcra Müdürlüğü tarafından yapılan tüm usul ve yasaya aykırı karar ve işlemlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, talimat yolu ile haciz tatbiki talep edilen adresin borçluya ait olmadığı, belirtilen adresin davacı şirkete ait olduğu, davacı hakkında iflas erteleme kararı verildiği gözönüne alındığında, davacı şirketin adresinde tekrar haciz işlemi uygulanmasının telafisi imkansız zarara yol açabilme ihtimali bulunduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiş, karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Talep, İcra Müdürlüğü işleminin iptal edilmesi istemine ilişkin şikâyet başvurusudur. Şikayetçi, icra takibinde alacaklı ya da borçlu olarak taraf sıfatı bulunmayan üçüncü kişi konumundadır. Bu nedenle şikayetçinin, haciz talimatının iptalini talep edemeyeceği açıktır. Üçüncü kişinin, talimatta yazılı adresin, haciz yapılan yerin ve menkullerin kendisine ait olduğu yönündeki iddiasını, ancak İİK"nin 96. ve bunu izleyen maddelerde düzenlenen istihkak prosedürü kapsamında ileri sürmesi mümkün olup, İİK"nin 16. maddesi uyarınca şikayet yoluyla haciz talimatının iptalini isteyemez. O halde Mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 24.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.