Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/2130 Esas 2020/3150 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2130
Karar No: 2020/3150

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/2130 Esas 2020/3150 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen 2020/2130 E., 2020/3150 K. sayılı karar, bir boşanma davasına ilişkindir. Kararda, davacı kadın lehine verilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu ve müşterek çocuk Hüseyin Kağan yararına hükmedilen iştirak nafakasının da az olduğu belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri de dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri ile daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle, bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri: TMK m. 174/1, TMK m. 174/2, TMK m. 4, TBK m. 50, TBK m. 51.
2. Hukuk Dairesi         2020/2130 E.  ,  2020/3150 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 50. ve 51. maddeleri hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuk Hüseyin Kağan yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna 267.80 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ise ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine oybirliğiyle karar verildi. 22.06.2020 (Pzt.)


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.