5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/943 Karar No: 2019/11878 Karar Tarihi: 17.12.2019
Zincirleme tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/943 Esas 2019/11878 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2016/943 E. , 2019/11878 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Zincirleme tefecilik HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, diğer sanıklar haklarında mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Katılan vekilinin temyiz isteminin sanık ... hakkında verilen beraat, sanıklar ... ve ... müdafin temyiz taleplerinin ise müvekkilleri sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu nazara alınarak, incelemenin söz konusu temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: 1-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanıklar ... ve ... haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan CMK"nın 135. maddesi uyarınca yapılan iletişimin tespiti, dinlenilmesi ve kayda alınması sırasında elde edilen telefon görüşme kayıtlarını içeren iletişimin tespiti tutanaklarının, suç tarihinde tefecilik suçunun katalog suçlar arasında bulunmaması karşısında, yasak delil niteliğinde olduğu nazara alınıp, dosyada mevcut diğer deliller değerlendirilerek yapılan incelemede; TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması, bu bağlamda, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanıkların, tefecilik yapıp yapmadıkları hususunda kolluk araştırması yaptırılması, vergi kayıtlarının bulunup bulunmadığı tespit edilerek gerektiğinde haklarında vergi incelemesi yaptırılması, alacaklı oldukları icra takip dosyalarının tespitiyle varsa takip borçlularının tanık sıfatıyla dinlenilmesi sonrasında sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması, Kabule göre de; Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması, 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanıklara ihtarına karar verilmesi, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanıklar müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 17/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.