5. Hukuk Dairesi 2021/5313 E. , 2021/10543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dairemiz 05.04.2018 gün 2017/12263 E- 2018/6507 K sayılı kararında mahkemenin gerekçeli kararının davalıların ilk vekili olan Av....’e 26.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen vekilin azledilmesi sebebiyle gerekçeli karar tebligatını mahkemeye iade ettiği, davalı asillere çıkartılan gerekçeli karar tebligatının ... dışındaki davalılara 07.03.2016 tarihinde usule uygun olarak tebliğ edildiği, davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin ise davalıların yeni vekili olan Av. ...’e 19.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği, yeni vekilin 04.05.2016 tarihinde tüm davalılar adına kararı temyiz ettiği ancak davalılardan ... dışında kalan davalılar yönünden yasal süreler geçtikten sonra temyiz dilekçesi verildiğinden bahisle bir kısım davalılar yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar verilmişse de; yapılan incelemede davalılar vekili Av. ..."in davalıların tümü tarafından Kemalpaşa 1. Noterliği"nin 26.02.2015 tarih ... yevmiye nolu vekaletnamesi ile azledildiği, Av...."in ise Kemalpaşa 1. Noterliği"nin 26.02.2015 tarih ... yevmiye nolu vekaletnamesi ile tüm davalılar tarafından vekil tayin edildiği ve bu vekaletnamenin 26.02.2015 gün 937 sayılı sayman mutemedi alındısı ile harçlandırılarak eldeki dosyaya ibraz edildiği ve UYAP sisteminde taranarak dosyaya kaydedildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda; her ne kadar öncelikle vekillik görevinden azledilen Av. ..."e gerekçeli karar tebliğ edilmiş ve yapılan tebligat 26.02.2016 tarihli dilekçe ile ilgili avukat tarafından azil sebebiyle dosyaya iade edildiğinden mahkemece bu kez davalı asillere tebligat çıkartılmış ise de; bu tarihte davalılarca Av...."e verilmiş vekaletnamenin dosyada bulunduğu ve davalıların kendilerini vekille temsil ettirdikleri anlaşılmış olup, Tebligat Kanunu"nun 11. maddesi ve Tüzüğün 15. maddesi uyarınca vekil vasıtası ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiğinden, mahkemenin gerekçeli kararı ile davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin Av. ..."e tüm davalılar yönünden 19.04.2016 tarihinde usule uygun olarak tebliğ edildiği ve yine tüm davalılar yönünden süresinde temyiz isteminde bulunulduğunun kabulü gerekirken Dairemiz bozma kararında bu hususta yapılan maddi hata taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağından, mahkemece tüm davalılar yönünden bozma kararına uyularak davalının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
1-Anayasa Mahkemesi’nin 27.11.2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan ve 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi ‘idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hakim tarafından tespit edilen bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere’ bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan ‘idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine’ ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak karar tarihinden sonra fark bedelin 25.01.2021 tarihli ek karar ile derhal ödenmesine ve karar tarihi itibariyle ödenemeyen bu bedele, ödeme kararının verildiği tarihe kadar yasal faiz uygulanmasına ek karar ile hükmedilmiş ise de gerekçeli kararda infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz bitiş tarihinin gerekçeli karar tarihi olarak belirtilmesi,
2- Davacı idare harçtan muaf olduğu ve mahkemece bu yönde karar verildiği halde, davalı tarafından yapılan yargılama giderleri içerisinde davacı idarenin harçtan sorumlu tutulması,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a- 2 nolu bendinin ilk paragrafındaki (son karar tarihi olan 13/10/2020) ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (ödemeye ilişkin ek kararın verildiği 25.01.2021) ibaresinin yazılmasına, aynı bentteki (A) ve (B) harfi ile gösterilen kısımların tümüyle hükümden çıkartılmasına,
b- 3 nolu bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (Bozma sonrası tespit edilen kamulaştırma bedeli ile bozma öncesi tespit edilen bedel arasındaki fark olan ve üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen 144.981,72 TL"nin işlemiş nemaları ile birlikte davalılara derhal ödenmesine, bu hususta ilgili banka şubesine müzekkere yazılmasına,) cümlesinin yazılmasına,
c- 9 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine (Davalı tarafından yapılan 70,18 TL yargılama giderinin davacı idareden alınarak davalıya verilmesine,) yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.