Esas No: 2021/296
Karar No: 2022/3673
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/296 Esas 2022/3673 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebinde bulundu. Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde resmi belgede sahtecilik ve uyuşturucu madde kullanma suçundan mahkum edildi ve tutuklu kaldı, ancak yargılama sonunda beraat etti. Yerel mahkeme, davacı lehine 2.692,84 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminata hükmetti. Ancak verilen manevi tazminat, davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği ve tutuklu kalma süresi gibi faktörlere göre belirlenmediği için, eksik olduğu belirtildi. Hüküm, davalının temyiz itirazları nedeniyle bozuldu. Maddi tazminat miktarı 492,84 TL'ye indirildi ve faiz talebi çıkartıldı. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şunlardır: 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.692,84 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 16.04.2011 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/103 Esas – 2010/228 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının resmi belgede sahtecilik ve uyuşturucu madde kullanma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, 16.04.2011 – 20.06.2011 tarihleri arasında 65 gün tutuklu kaldığı, yargılamanın yenilenmesi talebi ile de yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 2.692,84 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Gerekçeli karar başlığında dava türü olarak “Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” yerine “Haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” olarak yazılması ve “09.05.2015” olan dava tarihinin “09.05.2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin davanın süresinde açılmadığına, davacının kendi kusurlu hareketleriyle tutuklanmasına sebebiyet verdiğine, karşı vekalet ücreti istemine ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında beraat eden davacı lehine hükmolunması gereken maktu vekalet ücretinin yargılama giderleri kapsamında olduğu ve bu hakkın asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı, maktu vekalet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmemesi,
2-Davacının dava dilekçesinde talep ettiği tazminat miktarlarına faiz talebinde bulunmamasına rağmen hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarına gözaltına alınma tarihinden itibaren faize hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden maddi tazminat miktarının “492,84 TL'ye” indirilmesi ve hüküm fıkrasının (1) ve (2) numaralı bendinde yer alan “gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” ibaresinin hükümden çıkarılması ile hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.