22. Hukuk Dairesi 2014/22265 E. , 2015/16960 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Fulya Apartmanında 01.10.2009-13.11.2011 tarihleri arasında kapıcı olarak çalıştığını, çalıştığı süre içinde hafta tatili, ulusal ve dini bayram tatillerini kullanamadığını ve ücretini alamadığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek toplam 18.500,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, davacı ile müvekkili arasında hizmet ve iş ilişkisini gösterir herhangi bir belgenin ve Sosyal Güvenlik Kurumu kaydının bulunmadığını, davacının kapıcılık hizmeti olduğuna ilişkin tanık beyanları dışında bir bilginin bulunmadığını, davacının bina içinde ikamet etmesinin nedeninin, hasta olduğunu gidecek yerinin olmadığını söylemesi üzerine bina sakinlerinin davacının kapıcı dairesinde kalmasına izin verdiklerini, davacının kapıcı dairesinde kalmasının bir hizmet ilişkisine bağlı olmayıp tamamen bina sakinlerinin iyi niyetine bağlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının kira karşılığı temizlik anlaşması ile kapıcı konutunda oturduğu yaptığı işin kapıcılık hizmeti olduğu hizmeti boyunca ücret almadığı dosyada feshe ilişkin belge olmadığı iş akdinin davalı tarafça sona erdirildiği bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı, davacı tarafça geçmiş dönem izinlerinin ne kadarının kullanılmadığının açıklanmadığı gözetilerek davacının hizmetine göre yirmisekiz gün yıllık izin hakkı olduğu, bu izinlerini kullandığına dair davalı tarafça dosyaya herhangi bir belge sunulmadığından davacının yirmisekiz gün yıllık izin alacağı olacağı, dosyada genel tatillerde ve hafta tatillerinde çalışma yapıldığına dair aynı yerde oturmayan davacının eltisi tanığın beyanından başka beyan olmadığı davacı tarafça da genel tatillerde ve hafta tatillerinde çalışıldığının kanıtlanmamış olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı tarafından kanuni süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Konut Kapıcıları Yönetmeliğinin 3. maddesinde yönetici “İşveren vekili olarak hareket eden kişi” olarak tanımlanmıştır. Yöneticinin görev ve sorumluluklarının düzenlendiği aynı yönetmeliğin 4. maddesinde “Konut yöneticisi, İş Kanunu ve bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasında ve yargı uyuşmazlıklarında işverenin temsilcisidir” denildikten sonra aynı maddenin devamında yöneticinin “Kapıcının İş Kanunu ve sözleşmesinden doğan ücret ve tazminat haklarını zamanında ve usulüne uygun olarak ödemek, sigorta primlerini zamanında yatırmak” şeklinde görev ve sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre yönetici, İş Kanunu ve Yönetmeliğin uygulanması yönüyle işveren temsilcisidir. İş Hukuku anlamında ortaya çıkabilecek idari ve yargısal uyuşmazlıklarda yönetici işvereni temsil eder. Böyle olunca kapıcının işveren hakkında açabileceği davanın kat maliki ya da maliklerine karşı açılması gerekse de, Yönetmelikten doğan bu temsil yetkisine göre davanın doğrudan yönetici hasım gösterilerek açılması da mümkündür. Ancak bu halde dahi hükmün doğrudan yönetici hakkında kurulması doğru olmaz. Mahkemece kat maliki ya da malikleri adına yönetici hakkında karar verilmesi gerekir. Zira yukarıda belirtilen Yönetmelik hükmü uyarınca da, yöneticinin, ana taşınmazda üstlendiği görevleri itibarıyla kat maliki ya da maliklerinden tahsil ederek kapıcının İş Kanunundan doğan haklarını ödeme yükümlülüğü vardır. Somut olayda, yerel mahkemece hüküm fıkrasında kabul edilen alacakların davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi anılan yönetmelik ve kanun düzenlemelerine aykırıdır, ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Sonuç:
Temyiz konusu kararın hüküm fıkrasında yer alan “davalıdan alınarak davacıya verilmesine” kısımlarının hüküm fıkrasından tamamen çıkartılarak yerine;
“kat maliklerinden eşit olarak tahsil edilmek üzere davalı Apartman yönetiminden alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin yazılarak hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 11.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.