1. Hukuk Dairesi 2018/2950 E. , 2020/4515 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ile davalılar ... ve ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR
Davacı vekili, davacıların mirasbırakan ... ve ...un oğlu olan ...."un eşi ve çocukları oldukları, davalıların da murislerin kızları ve damadı olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların mirasbırakanları adına kayıtlı olduğunu, mal kaçırmak amacıyla taşınmazların muvazaalı olarak davalılara devredildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde taşınmazların rayiç bedelinin miras payları oranında verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairece "... murisler tarafından gerçekleştirilen temliki işlemlerin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak ve miras payları gözetilmek suretiyle davalılar adına kayıtlı taşınmazlar bakımından iptal tescil, üçüncü kişilere temlik edilenler bakımından ise bedelin tahsiline karar verilmiş olmasında ve yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden harç tamamlanmadığına göre, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden davada kendini vekil ile temsil ettiren davacılar yararına avukatlık ücreti takdir edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacıların tüm, davalıların ise bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ne var ki; davaya konu 20 ada,105 parsel sayılı taşınmazda davalı ..."un mirasbırakan Abdil Tunç"tan satış yoluyla intikal eden pay dışında üçüncü kişiden satın alma yoluyla edindiği ve muristen intikal yoluyla edindiği payların da iptal edilmesi isabetsiz olduğu gibi davaya konu 124 ve 125 parsel sayılı taşınmazda ... payına karşılık gelen bedelden davacıların miras bırakanı Ramazan Tunç"a isabet eden 1/7 miras payına karşılık gelen değer üzerinden kendi miras payları oranında bedele hükmedilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 74 maddesine (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesinin) aykırı olarak talebi aşacak şekilde karar verilmesi ve buna bağlı olarak da davacıların payları hatalı hesaplandığından fazla nispi karar harcına hükmedilmesi de doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, davalılar vekilinin karar düzeltme istemesi üzerine Dairece " Hemen belirtmek gerekir ki; anılan Daire kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Zira murisler tarafından gerçekleştirilen temliki işlemlerin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptandığına göre miras payları gözetilmek suretiyle davalılar adına kayıtlı taşınmazlar bakımından iptal tescil, üçüncü kişilere temlik edilenler bakımından ise bedelin tahsiline, yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden harç tamamlanmadığına göre dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden davada kendini vekil ile temsil ettiren davacılar yararına avukatlık ücreti takdir edilmesi gerektiğinde kuşku yoktur. Ne var ki; davaya konu 20 ada, 105, 6 ada, 47 parselde (6 ada, 124 ve 125 parsel ) olduğu gibi bozma kapsamı dışında kalan 6 ada, 46 parsel sayılı (yenileme ve ifraz sonucu 6 ada, 126 ve 127 parsel) taşınmazda da mirasbırakan Abdil Tunç’tan satış yoluyla intikal eden pay yanısıra paydaş Esma Tunç’tan edindiği payı da kapsar şekilde iptal tescile karar verildiği, anılan parsel bakımından da HUMK’nun 74. (HMK’nın 26. Madesi ) maddesine muhalefet edildiği halde bozma kapsamına alınmadığı görülmektedir." gerekçesiyle karar düzeltme isteği kabul edilmiş" mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildeği şekilde işlem yapılarak 365 ada 40 parsel (eski 6 ada 127), 365 ada 41 parsel (eski 6 ada 126), 365 ada 36 parsel (eski 6 ada 124), 365 ada 37 parsel (eski 6 ada 125) parsel sayılı taşınmazlar bakımından tapu iptal tescil - tazminat isteminin kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün bu yönüyle ONANMASINA,
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, 352 ada 13 parsel (eski 20 ada 105 parsel) bakımından iptal tescile karar verilmiş ise de hükmün denetime elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur.
Hal böyle olunca, mahkemece anılan parsel yönünden mirasbırakan Ayşe Tunç"tan davalı ..."a muvazaalı olarak temlik edilen pay belirlenerek, bu pay içerisinde davacıların miras payının tespiti için alanında uzman bilirkişiden rapor alınması, raporun taraflara tebliği ile bilirkişi raporunun denetiminin sağlanması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken denetime elverişli olmayacak şekilde pay hesabı ile iptal ve tescile karar verilmesi doğru değildir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, aşağıda yazılı 1.024.65 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, alınan peşin harcın davacılara geri verilmesine 28.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.