Esas No: 2019/499
Karar No: 2021/6072
Karar Tarihi: 26.04.2021
Danıştay 6. Daire 2019/499 Esas 2021/6072 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/499
Karar No : 2021/6072
DAVACI : … Harita İmar Planlama İnşaat Taahhüt ve Tic. Ltd. Şti.
DAVALILAR : 1- … Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Av. …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
3- … Belediye Başkanlığı/…
DAVANIN KONUSU :
1- Büyükçekmece Belediye Başkanlığının … tarih ve … sayılı yazısındaki işlemin dayanağı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 20.05.2018 tarih ve 30426 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İstanbul İmar Yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasının dayanağı olan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 03.07.2017 tarih ve 3011 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendindeki aplikasyon krokisi tanımında yer alan "veya yetkilendirilmiş kuruluşlar" ibaresinin iptali istenilmektedir.
2-29.06.2005 tarihinde kabul edilerek 29.6.2005 tarih ve 25860 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5368 sayılı sayılı Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanunun Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğundan iptali için 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 28. maddesi gereğince, itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Aplikasyon belgesinin Serbest Harita Kadastro Mühendislik Büroları tarafından da hazırlanabileceğine dair Danıştay Onuncu Dairesinin 10.04.2017 tarihli, E:2015/4623, K:2017/1903 sayılı kararı dikkate alınmadığı, bu kararda, Dairece röperli krokinin (aplikasyon krokisi) serbest harita kadastro mühendislerince de düzenlenebileceğine karar verildiği, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün de serbest harita kadastro mühendislerinin röperli (aplikasyon krokisi) kroki düzenleyebileceğini kabul ederek bunu bir genelgeyle duyurduğu, 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanununun 1.maddesi uyarınca mühendislik faaliyeti için gerekli olan yeterlilik ve ruhsatnamelerin sayma yoluyla sınırlandırıldığı, dava konusu hüküm ile Kanunda yer almayan bir norm getirildiği, böylece, idarenin düzenleme yapma sınırı aşılarak yasa hükmünün ihdas edildiği, bu nedenle dava konusu düzenlemenin 3458 sayılı Kanuna aykırı olduğu, 6237 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunun 37.maddesine aykırı olarak mühendisler hakkında kanunda yer almayan yeni bir unvan getirildiği, davacı tarafından, 5368 sayılı Kanunun bu hali ile bir imtiyaz sözleşmesi kanunu niteliğinde olduğu, imtiyaz sözleşmelerinin ise kamu hizmeti niteliği taşıyan bir görevin yerine getirilmesinin idari bir sözleşmeyle özel girişime devredilmesi olduğu, oysa 6083 sayılı Yasanın 5. maddesinin 9. fıkrasında açık ve net şekilde "talebe bağlı işlemler" denildiği, talebe bağlı işlemlerin de kamu hizmeti olmadığı, kamu hizmeti olmayan ve talebe bağlı bir kısım işler için lisans vermenin Anayasanın eşitlik ilkesi aykırı olduğu, lisans uygulaması ile harita kadastro mühendisleri arasında haksız rekabet yaratıldığı, 6235 sayılı Kanunun 37.maddesine aykırı unvan ihdas edildiği, Büyükçekmece Belediye Başkanlığının kendi mülkü için kendi harita mühendislik bürosu tarafından düzenlenen aplikasyon krokisinin, lisanslı harita mühendislik bürosu tarafından hazırlanmadığı gerekçesiyle kabul etmediği, bunun hukuka aykırı olduğu, belirtilen bu nedenlerle, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendindeki aplikasyon krokisi tanımında yer alan "veya yetkilendirilmiş kuruluşlar" ibaresinin iptali ile 5368 sayılı sayılı Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanunun Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğundan iptali için 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 28. maddesi gereğince, itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI :
1- … BAKANLIĞI: Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
2- … BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI: Davacının subjektif dava açma ehliyeti bulunmadığı, davanın süresi içinde açılmadığı, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
3- … BELEDİYE BAŞKANLIĞI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Dava konusu Yönetmeliğin 57.maddesinde tanımlanan mimari projenin, yapılacak inşaat için ruhsat alınma aşamasında mimarlar tarafından hazırlanan ve yapının vaziyet planı, bodrum katlar dahil tüm kat planlarını, çatı planı ile bunlara ilişkin en az iki kesit ve yeteri sayıda görünüşü, gerektiğinde sistem kesitleri ve nokta detaylarını içeren avan ve tatbikat projelerini ifade ettiği, içmimarlar tarafından hazırlanan içmimarlık projelerinin ise mimari proje ile tasarlanmış olan bir mekanın içinde, kullanıcılara işlevsel, yapısal ve estetik ölçütlere göre en uygun tasarımın hazırlanıp sunulmasına yönelik olduğu, dolayısıyla mimari projenin içerisinde iç mekan tasarımlarının yer alamayacağı, içmimari projelerinin de İmar Kanunu ve ilgili yönetmelikler kapsamında ruhsata tabi olan işlemler arasında bulunmadığı anlaşıldığından, Yönetmeliğin 57.maddesi hükmü ile tanımlanan mimari proje ile içmimarlık projelerinin farklı hizmet alanlarına yönelik olması ve farklı disiplin alanlarında uzmanlaşmış kişilerce hazırlanmalarının gerekmesi nedeniyle, dava konusu düzenlemenin içmimarlık hizmetlerinin mimarlar tarafından yapılmasına olanak sağlamadığı, dolayısıyla içmimarlık mesleğinin kısıtlanmadığı, 66.maddesinde de mimari estetik komisyonunda en az bir mimarın yer alması gerektiği belirtilmiş olup mimari estetik komisyonunun teşekkülünde içmimarların yer alamayacağına dair hukuki bir engel bulunmadığından, dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 03/07/2017 tarih ve 30113 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendindeki aplikasyon krokisi tanımında yer alan "veya yetkilendirilmiş kuruluşlar" ibaresinin iptali ile 5368 sayılı Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanun'un Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğundan iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek işin esasına geçildi.
Anayasa'nın 49. maddesinde, "Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır." kuralına yer verilmiştir.
3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde mühendislik ve mimarlık unvan ve salahiyeti ile sanat icra etmek isteyenlerin Kanun'da yazılı belgelerden birini haiz olmalarının şart olduğu belirtildikten sonra bu belgeler sayma yoluyla gösterilmiştir.
5368 sayılı Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanun'un 1. maddesinde "Bu Kanunun amacı, kadastro teknik hizmetlerinin yerine getirilmesini sağlayacak lisanslı harita ve kadastro mühendislerinin faaliyet, denetim ve sorumluluklarına ve kuracakları harita ve kadastro bürolarına dair esas ve usûlleri belirlemektir. Kadastro teknik hizmetlerinden tescile tabi olmayan işlemlerin yapım ve kontrolü, tescile tabi olan işlemlerin yapım sorumluluğu lisanslı harita kadastro mühendislik bürolarınca yerine getirilir. Ancak, kamu kurum ve kuruluşları ile lisans sahibi harita ve kadastro mühendislerinin diğer kurumlar ve diğer mevzuata göre hak ve yetkileri devam eder." hükmü, "Kuruluş, görev, lisans verilmesi ve denetim" başlıklı 4. maddesinin 3. fıkrasında, "Lisanslı harita kadastro mühendislik büroları, kadastro müdürlüklerince yürütülen hizmetlerden tescile tabi olmayan işlemlerin yapım ve kontrolü ile tescile tabi olan işlemlerin yapımında görevlidir." hükmü, 5. maddesinin 2. Fıkrasında ise,“ Bu kanun kapsamında yapılan iş ve işlemlerden; tescile tabi olmayanların yapım ve kontrolünden, tescile tabi olanların ise yapımından lisans sahibi kişi sorumludur...” hükmü yer almış; anılan Kanun uyarınca çıkarılan Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Yönetmeliğin "Görev ve yetkileri" başlıklı 37. maddesinde, "Lisanslı büro, Kanun ve bu Yönetmelikte belirlenen kadastro teknik hizmetlerinden, tescile tâbi olan işlemlerin yapımı ile tescile tâbi olmayan işlemlerin yapım ve kontrolünde görevli ve yetkilidir. Lisanslı büro kurulan yerin belirlenmiş yetki sınırı içerisinde, büronun çalışmaya başladığı tarihten itibaren, kadastro teknik hizmetleri bu bürolarca yapılır."; 54. maddesinin 2. fıkrasında da, ”Lisanslı büro çalışma mekânlarında, bu Yönetmelikte belirlenen hizmetler dışında iş yapılamaz.” kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde, aplikasyon krokisi, "Kadastro müdürlüklerince veya yetkilendirilmiş kuruluşlarca düzenlenen, ada ve/veya parsellerin arazide aplike edilmesi, varsa sabit tesislerden röperlenmesi işlemleri ile kenar ölçüleriyle birlikte köşe koordinatlarının yazıldığı krokinin yer aldığı belge" olarak tanımlanmış; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2010/4 sayılı Genelgesi'nin 3.maddesinde, aplikasyon krokisi, parselin aplikasyon ölçü değerleri ile parsel sınır noktalarının sabit tesislere ve kontrol noktalarına bağlı olarak zeminden alınan röper ölçülerini gösteren kroki olarak belirtilmiştir.
Buna göre, kadastro müdürlüklerince gerçekleştirilen kadastro teknik hizmetlerinin, genel olarak tapu ve kadastro mevzuatı çerçevesinde mülkiyetin tespiti, taşınmazların mülkiyet sınırlarının belirlenmesi ve zemine uygulanması gibi iş ve işlemlere ilişkin olduğu göz önünde bulundurulduğunda, aplikasyon krokisinin kadastro faaliyetine ilişkin olması nedeniyle kadastro teknik hizmetleri kapsamında yer aldığı açıktır.
Öte yandan, 5368 sayılı Kanun ve bu Kanun'a dayanılarak çıkarılmış olan Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkındaki Yönetmelik'te aplikasyon krokisi hazırlanması işleminin, sadece Lisanslı Harita ve Kadastro Mühendislerince yapılabileceği yönünde bir düzenleme yer almamaktadır. Söz konusu Kanun ve Yönetmelik'te, tescile tabi olmayan aplikasyon, parselin yerinde gösterilmesi ile tescile tabi olan cins değişikliği, arzi irtifak hakkı tesisi veya terkini ve birleştirme işlemlerine yönelik talebe bağlı hizmetlerin Kadastro Müdürlükleri tarafından yapılmakta iken lisanslı bürolarca yapılması öngörülmüş olup; bu düzenlemelerle serbest harita mühendislerinin de röperli kroki düzenlemeye ilişkin yetkilerinin bulunması karşısında, aplikasyon krokisi hazırlama işleminin, hem lisanslı harita kadastro mühendislerince, hem de serbest çalışan harita kadastro mühendislerince yapılabilecektir.
Dosyanın incelenmesinden, anılan mevzuat kuralları uyarınca aplikasyon krokisi hazırlama işleminin hem lisanslı harita kadastro mühendislerince, hem de serbest çalışan harita kadastro mühendislerince yapılabileceği halde, serbest harita ve kadastro mühendislik bürosu olarak çalışan davacı tarafından düzenlenen aplikasyon krokisi, dava konusu Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde yer alan, aplikasyon krokisi tanımı yapılırken, bu belgenin kadastro müdürlüklerince veya yetkilendirilmiş kuruluşlarca yapılabileceğine ilişkin kuralına dayanılarak davalı idarelerden Büyükçekmece Belediye Başkanlığı tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu hükümde belirtilen "yetkilendirilmiş kuruluşlarca" ibaresinin tanımının yapılmadığı, yetkilendirilmiş kuruluşların kapsamı ile içeriğinin açık ve net olmadığı, anılan ibarenin hukuki belirlilik ilkesine aykırı
olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Yönetmeliği'nin 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendindeki aplikasyon krokisi tanımında yer alan "veya yetkilendirilmiş kuruluşlar" ibaresinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, Büyükçekmece Belediye Başkanlığının … tarih ve … sayılı yazısındaki işlemin dayanağı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 20.05.2018 tarih ve 30426 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İstanbul İmar Yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasının dayanağı olan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 03.07.2017 tarih ve 3011 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendindeki aplikasyon krokisi tanımında yer alan "veya yetkilendirilmiş kuruluşlar" ibaresinin iptali istenilmektedir.
11/3/2020 tarih ve 31065 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.maddesiyle Yönetmeliğin 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendi, "müdürlüklerince veya yetkilendirilmiş kuruluşlarca” ibaresi “faaliyetleri kapsamında” olarak değiştirilmiştir. Ancak, Yönetmeliğin 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendi, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle incelenmiştir.
Davacının, 04.10.2018 tarihinde kendi mülkü için kendi harita mühendislik bürosu tarafından düzenlenen aplikasyon krokisinin, lisanslı harita mühendislik bürosu tarafından hazırlanmadığı gerekçesiyle kabul edilmemesine dair Büyükçekmece Belediye Başkanlığının … tarih ve E…. sayılı işleminin davacıya tebliği üzerine işlemin dayanağı İstanbul İmar Yönetmeliğine karşı açılan davada verilen savunmada, bu Yönetmeliğin ve işlemin dayanağının Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği olduğunun belirtilmesi üzerine bakılan davanın yasal süresi içinde, 21.01.2019 tarihinde açıldığından davada süre aşımı bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, yukarıda açıklandığı gibi dava konusu Yönetmelik hükmü ile davacının güncel kişisel ve meşru menfaati etkilendiği açık olup davacının subjektif dava açma ehliyeti bulunmadığı ve davanın dava açma süresi içinde açılmadığı iddialarına itibar edilmemiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
5368 sayılı Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanun'un "amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesinde "Bu Kanunun amacı, kadastro teknik hizmetlerinin yerine getirilmesini sağlayacak lisanslı harita ve kadastro mühendislerinin faaliyet, denetim ve sorumluluklarına ve kuracakları harita ve kadastro bürolarına dair esas ve usûlleri belirlemektir. Kadastro teknik hizmetlerinden tescile tâbi olmayan işlemlerin yapım ve kontrolü, tescile tâbi olan işlemlerin yapım sorumluluğu lisanslı harita kadastro mühendislik bürolarınca yerine getirilir. Ancak, kamu kurum ve kuruluşları ile lisans sahibi harita ve kadastro mühendislerinin diğer kanunlar ve ilgili mevzuata göre hak, görev ve yetkileri devam eder." hükmüne yer verilmiştir. Kanunun "Kuruluş, görev, lisans verilmesi ve denetim" başlıklı 4. maddesinin 3. fıkrasında, "Lisanslı harita kadastro mühendislik büroları, kadastro müdürlüklerince yürütülen hizmetlerden tescile tabi olmayan işlemlerin yapım ve kontrolü ile tescile tabi olan işlemlerin yapımında görevlidir." hükmü ile 5. fıkrasında "Kuruluş, görev, lisans verilmesi ve denetime ilişkin usul ve esaslar ile mekân, personel ve donanımlarına ilişkin hususlar yönetmelikte belirlenir." hükmü, "Yemin ve sorumluluk" başlıklı 5. maddesinin 2. fıkrasında ise “Bu kanun kapsamında yapılan iş ve işlemlerden; tescile tabi olmayanların yapım ve kontrolünden, tescile tabi olanların ise yapımından lisans sahibi kişi sorumludur.” hükümleri yer almıştır.
6083 sayılı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanununun 5.maddesinin 9.fıkrasında, "Talebe bağlı işlemler ile imar, toprak ve tarım reformu, arazi toplulaştırması, afet ve diğer sebeplerle meydana gelen zemin düzenlemeleri ve değişikliklerin tescili ile ilgili teknik işlerin yapılmasını planlamak, izlemek ve gerekli tedbirleri almak" Kadastro Dairesi Başkanlığının görevleri arasında sayılmış, bu hüküm 2/7/2018 tarihli 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 92.maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, ancak anılan düzenleme 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 484.maddesinde aynen yer almaktadır.
Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Yönetmeliğin 3.maddesinin 1.fıkrasının (d) bendinde, "Kadastro teknik hizmetleri: Kadastro Müdürlüklerince yürütülmekte iken Kanunla lisanslı bürolara devredilen, tescile tâbi olmayan, aplikasyon, parselin yerinde gösterilmesi ile tescile tâbi olan, cins değişikliği, arzî irtifak hakkı tesisi veya terkini ve birleştirme işlemlerine yönelik talebe bağlı hizmetleri," hükmüne, 48.maddesinde de, "Lisanslı bürolar, çalışmaları sonucu üretecekleri bilgi ve belgeleri, kadastro müdürlüklerince uygulanan arşiv mevzuatı çerçevesinde arşivlemekle yükümlüdürler. Aplikasyon krokilerinin onaylı bir örneği her ayın beşine kadar kadastro müdürlüğüne verilir." hükmüne yer verilmiştir.
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde, aplikasyon krokisi, "Kadastro müdürlüklerince veya yetkilendirilmiş kuruluşlarca düzenlenen, ada ve/veya parsellerin arazide aplike edilmesi, varsa sabit tesislerden röperlenmesi işlemleri ile kenar ölçüleriyle birlikte köşe koordinatlarının yazıldığı krokinin yer aldığı belge" olarak tanımlanmıştır.
11/3/2020 tarih ve 31065 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.maddesiyle Yönetmeliğin 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendi, "müdürlüklerince veya yetkilendirilmiş kuruluşlarca” ibaresi “faaliyetleri kapsamında” olarak değiştirilmiştir.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2010/4 sayılı Genelgesinin 3.maddesinde, aplikasyon, "Taşınmaza ait mülkiyet veya irtifak hakkı sınırlarının, tapu planındaki bilgi ve belgelerine uygun olarak zeminde işaretlenmesini," aplikasyon krokisi, "Parselin aplikasyon ölçü değerleri ile parsel sınır noktalarının sabit tesislere ve kontrol noktalarına bağlı olarak zeminden alınan röper ölçülerini gösteren krokiyi," lisanslı büro, "Lisanslı harita kadastro mühendislik bürolarını," lisanslı mühendisi, "Lisanslı harita ve kadastro mühendisini," ve talebe bağlı işlemler, "Harita (plan) örneği, aplikasyon, yer gösterme, cins değişikliği, irtifak hakkı ve birleştirme işlemlerine verilen genel tanımı," ifade ettiği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasanın 47.maddesinde, "Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırabileceği veya devredebileceği kanunla belirlenir" hükmüne yer verilmiştir.
Davacı tarafından 5368 sayılı Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanun'un iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması istenilmekte ise de, Anayasa'nın 47. maddesi uyarınca, kamu hizmetlerinden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzel kişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceğinin kanunla belirleneceği, dolayısıyla kamu hizmetlerinin hangi usulle ve ne tür özel hukuk sözleşmeleriyle özel kişilere gördürüleceğinin belirlenmesinin, Anayasal güvenceler gözetilmek kaydıyla kanun koyucunun takdirinde olduğuna karar vermiştir. Belirtilen nedenle, davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.
Dava konusu Yönetmelik maddesi ile düzenlenen "yetkilendirilmiş kuruluşlarca" ibaresinden lisanslı harita kadastro mühendislerinin anlaşılması gerektiği açıktır.
Yukarıya alıntılanan 5368 sayılı Kanunun 4.maddesi uyarınca, lisanslı harita kadastro mühendislik bürolarının, kadastro müdürlüklerince yürütülen hizmetlerden tescile tabi olmayan işlemlerin yapım ve kontrolünde görevli oldukları, buna ilişkin hususların yönetmelikte düzenleneceği, 5.maddesinde de, bu kanun kapsamında yapılan iş ve işlemlerden; tescile tabi olmayanların yapım ve kontrolünden, lisans sahibi kişinin sorumlu olduğu belirtilmiş olup Yönetmelikte de aplikasyon, talebe bağlı işlem olarak vasıflandırılmıştır.
Bu düzenlemer ile aplikasyon krokisi düzenleme işleminin talebe bağlı bir işlem olduğu, 2010/4 sayılı Genelgeye göre de aplikasyon krokisi hazırlama işleminin de talebe bağlı işlem olarak belirlendiği, bu işlemin de lisanslı bürolarca (yetkilendirilmiş kuruluşlarca) yapılmasının öngörüldüğü, böylece dava konusu yönetmelik hükmü ile serbest harita mühendislerinin aplikasyon krokisi düzenlemeye ilişkin yetkilerinin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle aplikasyon krokisi hazırlama işleminin sadece kadastro müdürlüklerince veya lisanslı harita kadastro mühendislerince yapılabileceği kuşkusuzdur.
Bu durumda, Yönetmeliğin dava konusu hükmü, 5368 sayılı Kanuna uygun olduğundan imar mevzuatına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3.Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
5.Bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 26/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.