14. Ceza Dairesi 2016/3105 E. , 2020/3619 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yeniden düzenlenmesi ve mevcut haliyle sanığın olay gecesi "ben erkeklerden hoşlanırım" diyerek mağdurun yüzüne doğru eğilip öpmesi şeklindeki eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Mağdurun soruşturma aşamasında alınan 15/04/2015 tarihli ifadesinde, üzerine doğru gelen sanığın "ben erkeklerden hoşlanırım" diyerek yüzüne eğilip kendisini öpmesi nedeniyle koşarak kaçarken sanığın "... kaçma yoksa seni öldürürüm" diyerek tehditte bulunduğunu beyan etmesi, kovuşturma aşamasında alınan 20/06/2013 günlü celsedeki ifadesinde ise, olaydan sonra kaçarken sanığın 100-150 metre ileride bekleyen tanık ..."i çağırarak "... kaçıyor, gel" diye bağırmaya başladığını, tanık ..."in de "... kaçma gel, seni öldürürüm" biçiminde sözlerle kendini tehdit ettiğini anlatması karşısında, mağdurun beyanları arasındaki çelişki giderilmeden ve mağduru tehdit edenin sanık mı, yoksa tanık ... mi olduğu açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde tehdit suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
Tehdit suçu yönünden kabule göre de;
Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı uyarınca yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.