MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 04.07.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 14.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece dava kabul edilmiş, 33 ada 11 ve 33 ada 21 sayılı parsellerde hissedarlar ... ve ..."in kimlik bilgilerinin düzeltilmesine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 15.12.2011 günlü 2011/14657 esas, 15565 sayılı ilamı ile kayıt maliklerinden ..."in nüfus kayıtlarında soyadı yer almadığından kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de tapu maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğu yönünde tespit kararı verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, kayıt maliki ... ile davacının murisi ... oğlu ..."in aynı kişi olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere, dosya içeriğine ve 33 ada 11 sayılı parselde ... hissesinin hükümde 247/360 yerine 347/360 hisse olarak belirtilmiş olmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemenin 10.10.2011 tarihli kararında 33 ada 11 sayılı parselin hissedarı ... O. ... kızı ..., 33 ada 21 sayılı parselin hissedarı ... kızı ... ile ilgili olarak kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için verilen kararın doğru olması nedeni ile Dairemizin 15.12.2011 tarihli bozma ilamında bu yöne ilişkin temyiz itirazları bozma kararının bir numaralı bendinde reddedilmiştir. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerektiğinden mahkemece davanın bu bölümü ile ilgili olarak da hüküm tekrarı yapılması gerekirken ve Dairemizin bozma ilamına uyulduğu halde hüküm sonucunun iki numaralı bendinde "fazlaya ilişkin istemlerin reddine" denilmek sureti ile ret kararı verilmesi, ayrıca davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.