
Esas No: 2020/12444
Karar No: 2022/3698
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/12444 Esas 2022/3698 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, davacının koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verdi. Davacıya 200 TL maddi ve 500 TL manevi tazminat ödenecek, bu tutarlar davalıdan tahsil edilecek. Temyiz istemleri incelenirken, davalı vekilinin temyiz istemi REDDEDİLDİ ve davacı vekilinin temyiz istemi de isteme aykırı olarak REDDEDİLDİ. Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 2.190 TL olduğu belirtildi ve 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olduğu açıklandı.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 200,00 TL maddi ve 500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 2.190,00 TL olduğu ve silahlı terör örgütüne üye olma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 03.12.2009 - 07.12.2009 tarihinde 4 gün gözaltında kalan davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 700,00 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,
2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Davacı vekilinin 28.03.2016 tarihli temyiz isteminin katılma yolu ile temyiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Davacı vekili, yüzüne verilen hükme karşı, davalı tarafın temyiz dilekçesinin kendisine 25.03.2016 tarihinde tebliği üzerine 28.03.2016 tarihinde süresinde verdiği dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteminde bulunmuş ise de, davacı tarafın temyiz isteminin, esasen davalı tarafın temyiz istemine bağlı olarak doğan tamamlayıcı temyiz dilekçesi mahiyetinde olduğu, bu kapsamda, davalı tarafın kendisi açısından kesin olan hükme yönelik temyiz istemine bağlı olarak davacı tarafın katılma yoluyla hükmü temyiz etmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz isteminin isteme aykırı olarak REDDİNE,
6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE, 16.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.