Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2018/314 Karar No: 2018/2016 Karar Tarihi: 20.12.2018
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/314 Esas 2018/2016 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Genel Kurulu 2018/314 E. , 2018/2016 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.05.2014 tarihli ve 2011/461 E., 2014/294 K. sayılı kararın incelenmesi davacı-birleşen davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 01.10.2015 tarihli ve 2014/12761 E., 2015/10428 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği görüşüldü: Dava, kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün yukarıda başlık bölümünde esas ve numarası belirtilen karar ile bozulması üzerine, mahkemece önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnilmiştir. Mahkemece, kısa kararda; 1-Mahkememizin 06.05.2014 tarihli kararında direnilerek, birleşen dava olan mahkememizin 2012/268 Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, 10.000,00TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte birleşen dava davalısından alınarak birleşen dava davacısına verilmesine, 2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,…” karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda; “…1-Mahkememizin 06.05.2014 tarihli kararında direnilerek, birleşen dava olan mahkememizin 2012/268 Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, 10.000,00TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte birleşen dava davalısından alınarak birleşen dava davacısına verilmesine, 2-Fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-İşbu dava dosyası yönünden karar kesinleşmiş olmakla bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,…” şeklinde hüküm kurularak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3. maddesi uyarınca kararın tefhimi her halde HMK’nın 297/2. maddesinde belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak Yargıtay yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Bu aykırılık kamu düzenine ilişkin olup diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma sebebi yapılması ise, 10.04.1992 tarihli ve 1991/7-4 K. sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı gereğidir. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, tefhim edilen kısa karara uygun gerekçeli karar ve buna uygun hüküm oluşturmak olup buna aykırı direnme kararı usul yönünden bozulmalıdır. SONUÇ: Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 20.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.