Esas No: 2022/927
Karar No: 2022/3734
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/927 Esas 2022/3734 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yargılanmış ve cezalandırılmıştır. Hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiştir. Sanık denetim süresi içinde silahla kasten yaralama suçu işlemiş ve mahkum olmuştur. İhbar üzerine önceki suç tarihinden itibaren zamanaşımının dolmadığına karar verilerek sanık hakkındaki davanın düşmesine karar verilmiştir. Ancak yapılan incelemede, yanılgılı hukuki değerlendirme sonucu zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi kanuna aykırıdır ve hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 179/3-2, 62. maddeleri: trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için cezalar ve suçun unsurları hakkında düzenlemeler içermektedir.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi: hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve denetim süresi gibi konuları düzenlemektedir.
- TCK'nın 86/2, 86/3-e maddeleri: silahla kasten yaralama suçu için cezalar ve suçun unsurları hakkında düzenlemeler içermektedir.
- 5275 sayılı Kanunun 179/3-2.maddesi: trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için cezalar ve suçun unsurl
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : Zamanaşımı nedeniyle düşme
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine ilişkin hüküm, mahalli ve üst Cumhuriyet savcıları tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK'nın 179/3-2, 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Darende Sulh Ceza Mahkemesinin 23.09.2010 tarihli ve 2009/284 esas, 2010/155 karar sayılı kararının 09.12.2010 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 09.10.2013 tarihinde TCK'nın 86/2, 86/3-e maddesinde tanımlanan silahla kasten yaralama suçunu işlediği ve Darende Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine kesin olarak karar verdiği, ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Darende Asliye Ceza Mahkemesinin 24/09/2021 tarihli ve 2021/111 Esas, 2021/173 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddenin 1.fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma üzerine incelenen kararda mahkemece basit yargılama usulünün uygulanmasına yer olmadığına ve genel hükümlere göre yargılamaya devam edilmesine karar verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanığın 30.10.2009 tarihinde işlemiş olduğu trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hakkında 14.12.2009 tarihli iddianame ile Darende Sulh Ceza Mahkemesinde dava açıldığı, anılan Mahkemenin 2009/284 esas sırasına kayden yapılan yargılama sırasında sanığın 08.04.2010 tarihinde sorgusunun yapıldığı ve bu tarihte zamanaşımının kesildiği, adı geçen sanık hakkında Darende Sulh Ceza Mahkemesinin 23.09.2010 tarihli kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 09.12.2010 tarihinde kesinleşmesi üzerine dava zamanaşımın durduğu, duran zamanaşımı süresinin ikinci suçun işlenme tarihi olan 09.10.2013 tarihinde yeniden işlemeye başladığı,ihbar üzerine Darende Asliye Ceza Mahkemesinin 15.06.2016 tarihinde hükmün açıklanmasına karar verilerek sanığın TCK'nın 179/3-2, 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 19.04.2021 tarihli kararı ile hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine yapılan yargılamada mahkemece sanık hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verildiği görülmekle;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 5275 sayılı Kanunun 179/3-2.maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, TCK'nın 66/1-e maddesi gereğince anılan suçun olağan zamanaşımı süresinin 8 yıl, aynı Kanunun 67/4. maddesi göz önünde bulundurulduğunda kesintili dava zaman aşımı süresinin ise 12 yıl olduğu; dava zaman aşımının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 09.12.2010 tarihi itibarıyla durduğu, denetim süresi içinde kasıtlı yeni suçun işlendiği 09.10.2013 tarihinde yeniden işlemeye başladığı ve önceden işleyen süre ile sonradan işleyen süreler birbirine eklenmek suretiyle hesaplandığında gerek sanığın savunmasının alındığı 08.04.2010 ile hükmün açıklanarak mahkumiyet kararının verildiği 15.06.2016 tarihleri arasında ve zamanaşımını kesen en son işlem olan 15.06.2016 tarihli mahkumiyet kararından itibaren gerek 30.10.2009 olan suç tarihinden itibaren karar tarihi olan 24/09/2021 tarihinde henüz dolmadığı gözetilmeden, yanılgılı hukuki değerlendirme sonucu yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısı ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.