Esas No: 2019/6392
Karar No: 2021/1886
Karar Tarihi: 26.04.2021
Danıştay 10. Daire 2019/6392 Esas 2021/1886 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6392
Karar No : 2021/1886
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : Kendilerine Asaleten Çocukları …'e Velayeten … ve …
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, davacılardan ...'in doğum sırasında ve sonraki süreçte tedavisindeki ihmaller nedeniyle zarar görmesinde idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddia edilerek davacı ...'in iş göremezlik ve iş gücü kaybı için 70.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminat, çocuğun tedavi masraflarının tazmini olarak anne ... ve baba ... için 30.000,00 TL maddi ile anne ... için 25.000,00 TL ve baba ... için 25.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; olaya yönelik olarak Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan ... tarih ve … sayılı raporda, gebeye tıp kurallarına uygun bir şekilde travay takibinin yapılmış olduğu, gebenin fetal distress tanısıyla acil sezaryene alınmasının tıbben doğru olduğu, intrakranial kanamanın prematüre doğan bebeklerde görülebilen bir durum olduğu, intrakranial kanama sonrası gelişen hidrosefalinin de kanamanın bir komplikasyonu olduğu, kanama zemininde gelişen hidrosefali varlığında yenidoğanın yakından takip edilmesi gerektiği, yapılan takibin tıp kurallarına uygun olduğu, hemorajinin rezorbe olması beklenmeden şant takılamayacağı, ayrıca prematür bir yenidoğanda yapılacak her cerrahi girişimin bir enfeksiyon riski doğuracağı, bununla birlikte fontanelleri kapanmamış çocukta şant takılması için bir süre beklenmesinin tıbbi bir sakıncası bulunmadığı, Düzce Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde 20/10/2010 tarihinde gerçekleşen doğum eylemi ve yenidoğanın doğum sonrası takip ve tedavisi nedeniyle ilgili doktor ve sağlık görevlilerinin kusurunun bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği, bu durumda, davacı ...'in doğumu sırasında ve doğum sonrasında yapılan tıbbi müdahalelerin tıp kurallarına uygun olduğu, doğuma ve doğum sonrası müdahalelerde herhangi bir gecikmenin ve ihmalin bulunmadığı, öte yandan davacıların Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğu şikayet başvurusu üzerine idare tarafından başlatılan soruşturma sonucunda verilen 16/09/2013 tarihli men-i muhakeme kararının Danıştay Birinci Dairesinin 28/01/2014 tarih ve E:2014/1, K:2014/100 sayılı kararı ile onandığı, ayrıca söz konusu soruşturma kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyelerince yapılan inceleme sonucu hazırlanan raporda da, doğuma kadar gebenin takibinde kusur olmadığının, sezaryen kararının yerinde ve zamanında verildiği, doğum sonrasında bebeğe yapılan müdahalenin hatalı olduğuna dair veri bulunamadığının belirtildiği, bu durumun da idarenin hizmet kusurunun olmadığına delâlet ettiği, olayda idareye izafe edilecek bir kusur bulunmadığı gibi, maddi olayla ilişkilendirilebilecek kusursuz sorumluluğa dair "risk", "tehlikeli faaliyet", "kamu külfetleri karşısında eşitlik", "hukuka uygun işlemlerden sorumluluk" kurallarının maddi olay bakımından tahakkuk etmediği ve tazminat talebinin kabulünün hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, annenin hastaneye gece başvurduğunda NST kayıtlarının normal olduğu, icapçı hekimin hastaneye sabah gelmesiyle NST kayıtlarının anormalleşmesinin tesadüf olamayacağı, gece icapçı hekimin aranmadığı, aransaydı direktiflerinin hasta dosyasına kaydedilmiş olacağı, anne hastaneye ulaştığında derhal gerekli önlem ve tedbirlerin alınmadığı, tedavi sürecinde aydınlatıcı açıklamalar yapılmadığı, dosyadaki Adli Tıp raporunun hükme esas alınamayacağı, Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, anneye normalden de fazla tetkik, tedavi ve kontrol uygulandığı, küçüğün tedavi sürecinde de hassasiyetle yaklaşıldığı, gerekli tedavi izlem metodunun uygulandığı, doğumdaki hareketsiz kalma olgusunun anlık gelişen bir durum olduğu, öngörülebilir olmadığı, dava konusu olayda davalı idareye atfedilebilecek hizmet kusuru bulunmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile sabit olduğu, zararın annenin geç gebelik döneminde hamile kalmasının getirdiği anatomik ve biyolojik riskler neticesinde oluştuğu, zarar ile eylem arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.