17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9399 Karar No: 2019/1418 Karar Tarihi: 13.02.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9399 Esas 2019/1418 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/9399 E. , 2019/1418 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ..."nın vadesi dolduğu halde ödenmemiş ve kesinleşmiş vergi borcu olmasına rağmen adına kayıtlı taşınmazı 26/02/2009 tarihinde diğer kardeşi olan diğer davalı ..."ya sattığını, bu satış işleminin amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak amacıyla yapıldığını, bu sebeple davalılar arasındaki satışın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava konusu taşınmazın 03/1/2009 tarihinde dava dışı ..."a satıldığının anlaşıldığını, bu sebeple ..."ın davaya dahil edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa uyarınca davalı borçlu ..."nın yeniden yapılandırıldığı, artık icra yoluyla takibi gereken bir borçtan bu aşamada söz etme imkanı bulunmadığı, davacının davaya devam etmekte hukuki yararı kalmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Maliye Hazinesi tarafından yapılan takip sonucu borçlu ile yapılandırma sözleşmesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen yasa uygulamasında, yapılandırmanın, davacı tarafça açılmış tasarrufun iptali davalarını durduracağı ya da ertelemesini sağlayacağı yolunda bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda yapılandırma gereğince davalı borçlunun ödeme yapıp yapmayacağının belirli olmaması karşısında davaya devam edilerek taraf delillerinin toplanması, borçlu ile davalılar arasındaki dava konusu tasarrufların 6183 sayılı Yasanın, 27, 28, 29 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 13.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.