2. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/2222 Karar No: 2020/3130
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/2222 Esas 2020/3130 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nde bir karşılıklı boşanma davası görülmüştür. Kararın tarihi ve numarası 2020/2222 E. ve 2020/3130 K. şeklindedir. Davacı-davalı erkek tarafından verilen karar, kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası ve velayet konularını içerir. Davalı-davacı kadın tarafından verilen kararda ise sadece tazminat miktarları ve iştirak nafakası konuları ele alınmıştır. Karar incelendiğinde, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise sadece belirli konularda temyiz itirazları yersiz görülmüştür. Ancak, davalı-davacı kadın lehine verilen maddi ve manevi tazminatların miktarı hakkaniyet ilkesine uygun olmadığından daha uygun bir miktar belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: Türk Medeni Kanunu m. 174/1 ve 174/2, Türk Borçlar Kanunu m. 50 ve 51.
2. Hukuk Dairesi 2020/2222 E. , 2020/3130 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, iştirak nafakası ve velayet yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacı-davalı erkeğe yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna 267.80 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalı-davacı kadına geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.06.2020 (Çrş.)