3. Hukuk Dairesi 2020/9914 E. , 2020/7752 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; elektrik abonesi olduğu davalı şirketin ilgili mevzuata aykırı olarak kayıp-kaçak vb. adlar altında fazladan ücret tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; kurul kararlarının uygulanmasının yasal zorunluluk olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince,dava tarihinden sonra yürürlüğe giren ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17 nci, geçici 19 uncu ve 20 nci maddeleri gereğince konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına (yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, davalı yararına 2.180 TL vekalet ücretine hükmedilmesine) karar verilmiş; karara karşı, taraflar istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu ancak maddi hata sonucu davacı yerine davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine; kararının hüküm fıkrasının 3. bendinin "hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet
ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" şeklinde düzeltilmesine, hükmün düzeltilen kısım dışında kalan kısımlarının aynen korunmasına; karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) 6100 sayılı HMK’nın "Duruşma yapmadan verilecek kararlar" başlıklı 353/1-b-2 maddesi; "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzeltilerek yeniden esas hakkında (...) duruşma yapılmadan karar verilir.";
Aynı Kanunun 359/2 maddesi ise; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü içermektedir.
Açıklanan bu kanun hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesince kanunun olaya uygulanmasında hata edilmesi ve bu hatanın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmelidir.
Somut olayda; ilk derece mahkemesi kararı tamamen kaldırılarak, taleplerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi suretiyle yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken; infazda tereddüt oluşturacak şekilde, ilk derece mahkemesince verilen kararın (3) nolu fıkrasının kaldırılmasına karar verilmesiyle yetinilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup,bozmayı gerektirmiştir.
2)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK"nın 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HMK"nın 373/2 maddesi uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.