15. Ceza Dairesi 2019/15540 E. , 2020/4946 K.
"İçtihat Metni"
Serbest meslek sahibi kişilerin dolandırıcılığı suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/04/2019 tarihli ve 2019/10340 soruşturma, 2019/22413 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merc...2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/05/2019 tarihli ve 2019/2636 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04/12/2019 gün ve 94660652-105-35-14893-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2019 gün ve 2019/125531 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, taraflar arasında gerçekleşen olayın hukuki uyuşmazlık olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, dosya kapsamına göre, şüphelinin başka bir dolandırıcılık suçundan cezaevinde tutuklu olduğuna ilişkin belgeler temin edilerek, müşteki tanıkları dinlenerek, para havalelerine ilişkin belgeler temin edilerek, şüphelilerin hukukî durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturmaya ve değerlendirmeye dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın belirtilen gerekçelerle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbarolunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müşteki vekilinin şikayet ve itiraz dilekçesinde; Şüphelilerden ... adına kayıtlı olan ... ... Ticaret adlı şahıs şirketi namına üçüncü kişilerle muhatap olan ve adını sahte olarak söyleyen ..."un, diğer şüpheli Naringül ile iştirak halinde hareket ederek kiraladıkları araçları sanki ucuza piyasadan toplamış gibi kendilerinden ve başka dosyalarda aynı konudan şikayetçi olan birçok kişiden paralar alarak sözde müştekiye ve bu kişilere sattıklarını, en başta gerçekten alım satım yaptıkları ancak sonra, paraları alıp oyaladıklarını ve araçları vermediklerini, ayrıca müştekinin kendisine ait olan miras malı aracı satmak üzere aldığı halde iade etmediği gibi parasını da vermediğini belirttiği ve yolladığı paralara ilişkin dekontları dosyaya sunduğu olayda;
Şüpheli ve müşteki arasındaki ilişkinin hukuki ihtilaf olduğu, şüphelinin savunmasında; ticaret yaptığı ve şikayet konusu edilen aracı bedelini aldığı halde temin ederek teslim edemeden kesinleşmiş cezası nedeniyle cezaevine girdiğini ve bu sebeple veremediğini belirtmesi nedenleriyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
Müştekiye ait miras malı araba ile ilgili iddialar konusunda şüphelinin savunması alınmadan, tüm iddialarla benzer türden var olduğu belirtilen dosyalar araştırılıp incelenmeden, müştekinin tanıkları ve diğer şüpheli Naringül dinlenmeden, şüphelilerin suç işleme ve iştirak iradeleri değerlendirilmeden eksik soruşturma ve gerekçeye dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar yerinde görülmediğinden ve bu sebeplerle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, buna dair itirazı inceleyen...2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/05/2019 tarihli ve 2019/2636 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 08/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.