Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/314 Esas 2018/1744 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/314
Karar No: 2018/1744
Karar Tarihi: 12.03.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/314 Esas 2018/1744 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/314 E.  ,  2018/1744 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten ... Orman İşletme Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/06/2013 gününde verilen dilekçe ile orman yangını sebebiyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/09/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve dahili davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, orman yangını nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı İdare, müteveffa davalı ...’nın taksirle sebep olduğu yangın sonucu meydana gelen maddi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
    Müteveffa davalı, ormanı yakmadığını savunarak davanın reddini istemiş, mirasçıları olan dahili davalılar ise davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece Dairemizin 13/10/2015 gün, 2014/13652 esas, 2015/11286 karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılamanın son oturumunda hüküm olarak; “Davanın kısmen kabulü ile 19.215,31 TL nin olay tarihi olan 03/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine” şeklinde karar verilmiş, gerekçeli kararda ise davacının talep edebileceği tazminat tutarı yönünden 2.083,48 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken sehven 19.215,31 TL üzerinden kısmen kabul kararı verildiği ve kısa karar ile çelişkiye düşülmemesi için aynı hükmün kurulduğu belirtilerek aynı miktara hükmedildiği anlaşılmıştır.
    Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde olması gerekir. Somut davada; mahkeme gerekçesinde açıkça, bozma ilamına uyarak devam ettiği yargılamada aldığı ek raporda belirlenen 2.083,48 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ancak kısa kararda sehven 19.215,31 TL"ye hükmettiğini, kısa kararla çelişkiye düşmemek adına gerekçeli kararın hüküm kısmında bu şekilde hüküm kurduğunu belirtmiş, böylece hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında açık bir çelişki oluşmuştur.
    Böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi gidermek koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir.
    Mahkemece hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrası arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 12/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.