Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/17938 Esas 2017/11010 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17938
Karar No: 2017/11010
Karar Tarihi: 18.04.2017

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/17938 Esas 2017/11010 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2016/17938 E.  ,  2017/11010 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın konusuz kaldığından reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    - K A R A R –

    Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/280 esasında idarece tespit ve tescil davacı açıldığından bahisle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; bahsedilen dosyanın 2942 sayılı Yasanın 17. maddesine dayanılarak açılan ve dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile idare adına tesciline ilişkin olup, iş bu davanın açılmasına engel teşkil etmesede, dava dosya içindeki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.
    11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
    Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine, yazılı gerekçe ile reddine dair hüküm kurulması sonucu itibariyle doğrudur.
    Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.