16. Hukuk Dairesi 2013/1060 E. , 2013/3205 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 2. İCRA MAHKEMESİ
Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... İnş. ve Mad. San. Tic. İhr. Ltd. Şti, Canber İnşaat Limited şirketi ve ... ... Adi Ortaklığı"nın beraatine ve tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1 - Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz incelemesi sonunda,
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA,
2 - Tazminat istemine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz incelemesi sonunda,
İİK"nun 89/4. maddesindeki "üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içerisinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder "şeklindeki düzenleme karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği, cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Cezanın şahsiliği prensibi nedeniyle vekilin beyanından dolayı asile ceza verilmemesi hali, haksız bir fiil olan gerçeğe aykırı beyanda bulunulmadığını göstermez. Hal böyle olunca vekil tarafından imzalı dilekçesi ile yapılan itirazda gerçeğe aykırı bir durumun olması durumunda İİK"nun 89/4. maddesinde belirtilen tazminat şartlarının doğduğunun kabulü gerekir. Ancak, somut olayda, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgelerden ve bilirkişi raporundan, üçüncü şahıs ile asıl borçlu arasında kesinleşmiş bir alacak bulunmayıp, yapılacak işin teminatı olarak verilmiş senet bulunmaktadır. Ortada kesinleşmiş bir borç bulunmadığının anlaşılması karşısında verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 05.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.