5. Hukuk Dairesi 2016/8411 E. , 2017/11006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 01/10/2015 gün ve 2015/9822 Esas - 2015/15903 Karar sayılı ilama karşı davalılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R –
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin davada, davanın kabulüne dair mahkeme kararı, taraf vekillerince temyizi üzerine bozulmuş, bu karara karşı davalılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri ve bitişik 34 nolu parsele ilişkin olan mahkemenin 2013/20 Esas 2014/41 Karar sayılı dosyasında Dairemizce yapılan denetimde taşınmazın %30 oranında bedeline gereken objektif değer artırıcı unsurun uygulanması gerektiğinden bahisle bozma yapıldığı da gözetildiğinde, dava konusu taşınmazların tespit edilen değerine %30 oranında objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla,
Davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile Dairemizin 01/10/2015 gün 2015/9822-15903 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara net gelirine, ağaçlara da yaş,cins ve verim durumlara göre değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak;
1)4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirmenin; aynı Kanunun 15/son maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılması gerekir.
Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmazlara dava tarihi olan 2013 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2012 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması,
2)Dava konusu taşınmazlarda bulunan ağaçların sayı ve cinsine göre 14 ve 37 parsel nolu taşınmazların bir bölümü kapama meyve bahçesi niteliğinde olduğundan bu bölümlere bu vasıflarına göre, kalan kısımlarına da sulu tarım arazisi niteliğine göre değer biçilmesi, ayrıca meyve ağaçı niteliğinde olmayan ağaçlara ise sınırda dikilmiş iseler maktuen değer biçilmesi gerekirken, zeminine ve üzerindeki ağaçlara ayrı ayrı değer biçilmiştir.
Bu itibarla taşınmazın kapama meyve bahçesi niteliğindeki bölümlerine, sayı ve nitelikleri belirtilen ağaçların kapladığı alan oranlanmak suretiyle belirlenip buna göre değer biçilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması, bu mümkün değilse yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu katılımıyla keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına sulu tarım arazisi olarak değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi raporunda belirlenen özellikleri dikkate alınarak gelir metoduna göre tespit edilen bedeline %30 oranında objektif artırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesi gerektiğinin düşünmemesi,
4)Kamulaştırılan taşınmaz baraj gölü içinde kaldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi gerekirken, Hazine adına tesciline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalılardan peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine,18/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.