(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/7758 E. , 2012/10474 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davanın tüm tarafları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, davalı ..."ın duruşmalı temyiz isteminin değer yönünden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 101 ada 20 sayılı 14.916,98 m² yüzölçümündeki taşınmaz Mayıs 941 tarih 197 sıra nolu tapu kaydı ve gittileri uygulanarak fındık bahçesi niteliği ile paylı olarak ... ve Hazine adına, 104 ada 4 sayılı 34.748,70 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise Mayıs 941 tarih 197 sıra nolu tapu kaydı ve gittileri uygulanarak fındık bahçesi niteliği ile paylı olarak ... ve Hazine adına tesbit edilmişleridir. Davacı ... Yönetimi; 101 ada 20 ve 104 ada 4 sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla her bir parsel hakkında ayrı ayrı dava açmıştır. Birleşen dosya davacısı ... ise, 101 ada 20 ve 104 ada 4 sayılı taşınmazların babası ..."dan irsen intikal ettiği, taşınmazlarda miras payının bulunduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, H.Y.U.Y.’nın 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, davacı ... Yönetimi tarafından açılan davanın reddine ve taşınmazların tesbit gibi tesciline, davacı ...’ın açığı davanın ise dosyadan ayrılmasına karar verilmiş, mahkemece verilen bu ilk hüküm davacı ... Yönetimi ve Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.09.2001 tarih ve 2001/6491-6692 sayılı bozma kararında özetle: Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak alınan uzman orman yüksek mühendisince davaya konu taşınmaza ait arazi kadastro pafta örneği ile bu taşınmazın bulunduğu yere ait orman tahdit haritasının ölçekleri denkleştirilip, birbirleri üzerine aplike edildikten sonra oluşturulmuş, kesinleşmiş orman tahdit haritası ile taşınmazın irtibatını gösterir, bir kroki çizilmemiştir. Orman tahdit haritası üzerinde taşınmazın yerini “nokta” şeklinde gösterir biçimde düzenlenen kroki hüküm kurmaya yeterli değildir.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde, orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan ve davacı ... tarafından açılan dava dosyası da birleştirildikten sonra davacı ... Yönetiminin davasının kısmen kabulüne ve dava konusu ... köyü 101 ada 20 ve 104 ada 4 parsel sayılı taşınmazların bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen sırasıyla 9816,87 m² ve 26079,71 m² bölümlerinin orman niteliğiyle ve son parsel sayılarıyla Hazine adına, her iki taşınmazın aynı krokide (B) ile gösterilen sırasıyla 5100,11 m² ve 8668,99 m² bölümlerinin ise tesbit maliki olan davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davanın tüm tarafları tarafından temyiz edilmiştir. Davalılardan ..."ın duruşmalı temyiz istemi değer yönünden reddedilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ... köyünün, ... köyünden ayrılmasından önce ... köyünde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik hükümlerine göre yapılıp 09.11.1977 tarihinde, itirazlara ilişkin kararların ise 17.05.1978 tarihinde ilân edilip orman sınırı içinde kalan taşınmazlar yönünden kesinleşen orman sınırı dışında bırakılan yerler hakkında Orman Genel Müdürlüğünün 17.10.1978 tarihinde Ordu Asliye Hukuk Mahkemesinde 1978/455 sayılı dosyasında açtığı ve görevsizlikle kadastro mahkemesine gelen ve halen bu mahkemede 2002/202 sayılı dosyasında da devam eden orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile daha sonra 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
Birleşen dosya davacısı ..., 02.02.1998 tarihli dilekçesiyle, çekişmeli taşınmazların babası ..."dan irsen intikal ettiğini ve taşınmazlarda miras payının bulunduğu iddiasıyla dava açmıştır. Ne var ki, mahkemece, davacı ...’ın açtığı dava hakkında olumlu veya olumsuz herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. Hâkim açılan davalarla ilgili olarak olumlu ya da olumsuz karar vermek ve uyuşmazlığı çözümlemekle yükümlüdür. Davacı ... tarafından usulüne uygun olarak dava açıldığı halde, mahkemece bu hususta hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırıdır. Yerel mahkeme kararının, işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin, salt bu usulî eksikliğe dayalı olarak bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; tüm tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 24/09/2012 günü oybirliği ile karar verildi.