22. Hukuk Dairesi 2015/12772 E. , 2015/16888 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, davalıya ait iş yerinde 04.05.2009 tarihinden 14.09.2010 tarihine kadar çalıştığını iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini beyanla ödenmeyen ücret farklarını, ihbar, kıdem tazminatı, hafta tatili, fazla mesai, yıllık ücretli izin ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının 04.05.2009-14.09.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, bu süre içerisinde tüm ücretlerin tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, davacının iş sözleşmesinin ekonomik sebeplerle müvekkili tarafından feshedildiğini beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne dair hüküm davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Dairemiz tarafından temyizen incelenmiş ve davacıya talep ettiği alacak miktarlarının açıklattırılmasına yönelik olarak sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak, alınan bilirkişi raporuna göre davacının ücret, kıdem tazminatı, hafta tatili, fazla mesai, yıllık ücretli izin ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin kabulüne karar vermiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
./..
2-İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 37. maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
Somut olayda, davacı işçi ödenmeyen ücret farklarını talep etmiş, davalı işveren davacının ücretlerinin eksiksiz ödendiğini savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının banka hesap dökümü ve imzalı ücret bordroları karşılaştırılarak davacının ücret farkı alacağının hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı işçinin asgari ücret ile çalıştığı hususu tartışmasızdır. Davalı tarafça ücret bordrolarına göre davacıya ücretlerinin ödendiği anlaşılmaktadır. Davacının imzasını inkar etmediği ücret bordrolarına itibar edilmeksizin, yanlış değerlendirme ile ücret farkı alacağının reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.