Esas No: 2016/4030
Karar No: 2021/2233
Karar Tarihi: 26.04.2021
Danıştay 7. Daire 2016/4030 Esas 2021/2233 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4030
Karar No : 2021/2233
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, Emniyet Birimlerince yapılan aramada sürücüsü olduğu araçta yurtdışı menşeli sigara bulundurulduğunun tespit edildiğinden bahisle 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrası kapsamında takdir komisyonu kararına istinaden 2014 yılının Ekim dönemi için re'sen tarh edilen özel tüketim ve katma değer vergileri ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, davacının kaçakçılık fiilinin kendi kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle kardeşi tarafından işlendiği yönündeki iddiası da dikkate alınarak Mahkemelerince verilen ara kararına cevaben gönderilen … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında soruşturma aşamasında alınan parmak iziyle, sonradan alınan parmak izlerinin farklı olduğu, davacının suçu işlemediğinin sabit olduğu gerekçesiyle beraatine karar verildiği, fiili işleyen kişinin davacı olmadığı anlaşıldığından adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, iptalle sonuçlanan davada lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği; davalı idarece, ceza mahkemesi kararının bağlayıcı olmadığı ve tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Davacı temyiz isteminin kabulü ile hüküm fıkrasına davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi suretiyle kararın düzeltilerek onanması; davalı temyiz isteminin ise reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü ve Yedinci Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri mahkeme kararının işlemin iptaline dair hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının, davaya konu işlemin iptaline karar verildiği halde lehlerine vekalet ücreti hükmedilmediğini ileri sürerek yaptığı temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesi ile değişik 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile atıfta bulunulan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nu, yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 447. maddesinde, mevzuatta, 1086 sayılı Kanun'a yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bu hükümlerinin karşılığını oluşturan maddelerine yönelik sayılacağı hükme bağlanmış; 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış, "Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri" başlıklı 331. maddesinde ise, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderini takdir ve hükmedeceği kuralına yer verilmiştir.
Öte yandan, 31/12/2014 tarih ve 29222 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısmının ikinci bölümünün 15/(a) bendinde, yargı yerleri ile icra ve iflas dairelerinde yapılan ve konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen hukuki yardımlara ödenecek bir duruşmasız olan işlere ilişkin maktu vekâlet ücreti belirlenmiştir.
Mahkeme kararında, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine duruşmasız işler için maktu vekâlet ücreti olan 750 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekâlet ücretine hükmedilmediği anlaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davalı TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Kararın vekâlet ücretine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacı temyiz istemi yönünden ise, anılan hüküm fıkrasının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca, "750 TL vekâlet ücretinin davalı tarafından davacıya ödenmesine" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar bozulması istenen kararın dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında istemin kabulünü gerektirecek durumda bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi ve kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.