Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/64
Karar No: 2018/780
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/64 Esas 2018/780 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Erenler ilçesi, Kayalar Memduhiye köyünde bulunan ve tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek adına tescilini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yapılan keşifte taşınmazın davacı tarafından ne şekilde kullanıldığı araştırılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklara zilyetlik durumu ayrıntılı olarak açıklattırılmalı, davacının ekip, biçmek gibi bir zilyetliği olup olmadığı araştırılmalı, ayrıca Medenî Kanun'un 713. maddesindeki kanunî ilânlar yaptırıldıktan sonra, 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca davacı adına tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanun'un 03/07/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü göz önünde bulundurularak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılmadığı saptanarak ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Sonuç olarak, dav
20. Hukuk Dairesi         2017/64 E.  ,  2018/780 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ile Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Erenler ilçesi, ... köyünde bulunan takriben 6.000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, orman kadastrosunun kesinleştiği 28.08.1993 tarihinden dava tarihi olan 17.07.2011 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından esasa yönelik ve Hazine vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30/09/2013 gün ve 2013/7563 E – 8526 K sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Daire kararında özetle: "1956 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında davaya konu taşınmazın paftasına orman yazılarak tespit dışı bırakılmış ise de, daha sonra 1992 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda tahdit sınırları içine alınmamıştır. Mahkemece yapılan keşifte dinlenen orman, ziraat ve yerel bilirkişiler, çekişmeli yerin kültür arazisi niteliği taşıyan yerlerden olduğunu, 25-30 yıl önce imar ve ihyasının tamamlandığını, üzerinde orman bitki örtüsü bulunmadığını, 1959 tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılmayan yer olduğunu açıklamışlardır. Dava konusu taşınmazın davacıya babasından kaldığı, babası ve sonrasında davacı tarafından çayır olarak kullanıldığı söylenmiş, ancak ne şekilde kullanıldığı tam olarak açıklanmamıştır. Sadece hayvan otlatılarak kullanılan yerlerdeki zilyetlik ekonomik amaca uygun zilyetlik olmadığından hukuken korunamaz. Bu nedenle mahalli bilirkişi ve tanıklarla tekrar keşif yapılarak, taşınmazın davacı tarafından ne şekilde kullanıldığı araştırılmalı, mahallî bilirkişi ve tanıklara zilyetlik durumu ayrıntılı olarak açıklattırılmalı, davacının ekip, biçmek gibi bir zilyetliği olup olmadığı araştırılmalı, ayrıca Medenî Kanunun 713. maddesindeki kanunî ilânlar yaptırıldıktan sonra, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca davacı adına tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 03/07/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözönünde bulundurularak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır." hükmüne değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kabulüne, Sakarya ili, Erenler ilçesi, Kayalar Memduhiye köyü sınırları içerisinde köy içi mevkiinde kalan 298-299-300 nolu O.S. noktalarının güney tarafında kalan doğusunda ...ve ... fındıklığı, kuzeyinde yol ve devamında köy üstü devlet ormanı sınırı, batısında ziraat arazileri bulunan 30.05.2014 tarihli harita mühendisi bilirkişi ...tarafından hazırlanmış krokide (A) harfi ile gösterilen 5.792,90 m2 miktarındaki taşınmazın fındık bahçesi olarak ... adına TMK"nın 713/1 maddesi çerçevesinde tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ile Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 28.08.1992 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi, 1956 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Dava konusu taşınmaz, paftasına orman yazılarak tapulama harici bırakılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişisi tarafından eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17. maddelerinde düzenlenen zilyetlikle kazanma koşullarının davacı lehine oluştuğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Orman Yönetimine yükletilmesine 08/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi