23. Hukuk Dairesi 2019/2936 E. , 2019/4583 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı kooperatifin, 15.01.1995 tarihli genel kurul kararı gereğince B bloktaki dükkanların proje tadilatı yapılarak müvekkiline "şartlı üyelik şeklinde fırın satış protokolü" başlıklı sözleşme ile satıldığını, satış bedelinin kooperatife ödendiğini, yönetmelik değişikliği nedeniyle fırına ruhsat alınamayınca 25.03.2001 tarihli genel kurul kararına istinaden B blok arsasının taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline satıldığını, davalı tarafından tapunun devredilmediğini ileri sürerek, müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunun ve üyeliğinin devam ettiğinin tespiti ile arsa bedeli için ödenen 62.000 YTL. nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, fırın için yapılan masrafın ve fırının teslim edilmemesinden kaynaklanan zararın da tespit edilerek müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 28.07.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 183.929,55 TL ye artırmıştır.
Davalı vekili, genel kurul kararlarının, yapılan sözleşmelerin geçersiz olduğunu, davacının kooperatif üyesi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemenin 25.05.2006 tarihli ve 2006/283 E. 2008/724 K. sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne dair kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 19.09.2011 tarihli ve 2011/144 E. 2011/407 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davacının dava tarihi itibari ile kooperatif üyesi olmadığı bu durumda davacı, kooperatife ödediği paralar ile taşınmaz için yaptığı faydalı masrafları isteyebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 58.721,15 TL nin dava tarihinden, 42.660,00 TL nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı kooperatifin 15.01.1995 tarihli genel kurulunda B blok 2. bodrum katta yer alan bağımsız bölümün fırın yapımına uygun hale getirilmesi ve bu fırın için şartlı üyelik kaydedilmesine karar verildiği, davacı ... ile şartlı üyelik şeklinde fırın satış protokolü imzalandığı, davacının Ağustos 1994 yılında kooperatif üyesi olduğu, 1994 Ağustostan -2001 yılına kadar toplam 62.000 YTL ödeme yaptığı, genel kurul hazirun cetvellerinde isminin yer aldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Yönetmelik değişikliği nedeniyle fırına ruhsat alınması imkanı kalmayınca davalı kooperatifçe 25.03.2001 tarihli genel kurul kararına istinaden B blok arsası 09.07.2001 tarihli gayrimenkul taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davacı ..." ye satılmış ve davacı ... ile yapılan şartlı üyelik şeklinde fırın satış protokolü sözleşmesi feshedilmiştir.
Mahkemece fırın satış protokolü sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle davacının üyeliğinin sonlandırıldığı kabul edilerek, davacının üye olmadığı gerekçesi davalı kooperatife ödediği paralar ile taşınmaz için yaptığı faydalı masrafları isteyebileceğine karar verilmiş ise de; davacının kooperatif ortaklığından istifa ettiği veya usulüne uygun şekilde ihraç edildiğine ilişkin bir karar bulunmadığından, davacının kooperatif üyesi olduğu sabittir. Davacı kooperatif üyesi olduğuna göre bu durumda mahkemece uyulan daha önceki bozma ilamında belirtildiği üzere davalı kooperatifin elinde arsa veya konut kalmaması halinde üyesine ödenecek tazminatın hesaplanması şekline göre davacının kooperatiften talep etmesi mümkün olan tazminat miktarının belirlenerek bu miktara hükmedilmesi gerekirken davacının dava tarihi itibari ile kooperatif üyesi olmadığı gerekçesi ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan davalı kooperatifçe faydalı masraflara ilişkin mahkeme hükmü temyiz edilmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, (1) numaralı bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.