Esas No: 2021/1248
Karar No: 2022/3773
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/1248 Esas 2022/3773 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı bir suçtan dolayı hapis cezasına çarptırılmış ve daha sonra beraat etmiştir. Davacı, cezaevi sürecinde yoksun kaldığı kazançlar ve zararlar için tazminat talep etmiştir. Mahkeme, talebin bir kısmını kabul etmiş ve davacıya 9.842,76 TL maddi tazminat ve 14.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir. Ancak karar, maddi tazminatın miktarı ve manevi tazminatın miktarı açısından davacı lehine daha fazla olacağı düşünülmüş kanun maddelerine uygun olarak tayin edilmemiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 142/2-d, 143/1, 62. maddeleri
- Yargıtay Kanunu'nun 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüyle 9.842,76 TL maddi, 14.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Tufanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/27 Esas - 2013/45 Karar sayılı kararı ile davacının hırsızlık suçundan TCK’nın 142/2-d, 143/1, 62. maddeleri gereğince 2 yıl 11 ay hapis cezasına mahkum edildiği, hükmün mahkumiyet alan diğer sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 2014/13295 Esas - 2015/15238 Karar sayılı ilamıyla sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği ve kararın diğer sanık olan davacıya da sirayetine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulması üzerine davacının Tufanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/216 Esas - 2016/18 sayılı Kararıyla beraatine hükmedildiği, kararın 11.03.2016 tarihinde kesinleştiği; ancak davacının bu süreçte mahkum olduğu hapis cezasını 12.01.2014 - 18.12.2014 tarihleri arasında 340 gün ceza infaz kurumunda geçirerek infaz ettiğinin anlaşıldığı, infaz tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının dava dilekçesiyle yoksun kalınan kar nedeniyle 34.000 TL, kurumuş zeytin fidanlarının değeri olan 1.670 TL, satmak zorunda kaldığı ve tahsil edemediği büyükbaş hayvan bedelinin bir kısmı olarak 18.000 TL, ceza davasında ödediği avukatlık ücreti olarak 4.000 TL olmak üzere toplam 57.670 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın davacının cezaevine girdiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada mahkemece ispat edilemeyen diğer kayıplar ile doğrudan olmayan zararların ve ceza davasındaki avukatlık ücreti yönünden reddiyle 9.842,76 TL maddi, 14.000 TL manevi tazminatın 12.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin maddi tazminat miktarının az olduğuna, taleplerinin tamamının kabul edilmesi gerektiğine, davalı vekilinin ise; manevi tazminatın fazla olduğuna ve hazine lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddine ancak;
1- Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan “9.719,59’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna itibarla bu miktarın üstünde kalacak şekilde “9.842,76’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
2- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.