![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2016/42
Karar No: 2021/2232
Karar Tarihi: 26.04.2021
Danıştay 7. Daire 2016/42 Esas 2021/2232 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/42
Karar No : 2021/2232
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden Pos cihazı kullanmak suretiyle ikrazatçılık yapıldığından bahisle re’sen tarh edilen 2009 yılının Haziran ila Aralık dönemlerine ilişkin banka ve sigorta muameleleri vergisi, gelir ve geçici gelir vergileri, özel usulsüzlük ve vergi ziyaı cezası ile gecikme faizinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Olayda, ödeme emrine konu vergi ve cezanın tebliğine ilişkin olarak, davacının bilinen adresinde bulunmadığı hususunun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde belirtilen usule uygun şekilde, komşulardan biri veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memurunun huzurunda tespitin yapılarak tebliğin yapılamadığını gösteren bir tutanak haline getirilmesi ve evrakın bu haliyle merciine iadesi gerekirken, bu yapılmadan, tebliğe çıkarılmadan önce mi, sonra mı düzenlendiği bellli olmayan adres tespit tutanakları üzerine ilanen tebliğinin yapıldığı, bu yola gidilmeden önce mernis adresi de dahil olmak üzere bilinen tüm adreslerde tebliğ imkanının olmadığı hususunun ortaya konulamadığı, ilanen tebliğden önce postayla tebliğ aşaması usulüne uygun olarak tamamıyla tüketilmemiş olduğundan, kamu alacağının kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğinden düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ödeme emri içeriği kamu alacağının dava açılmamak suretiyle kesinleştiği, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesi uyarınca ödeme emrine itiraz sebeplerinin tahdidi olduğu, tarhiyat aşamasında ileri sürülebilecek hususların, tahsilat aşamasında ileri sürülebilmesinin ve irdelenmesinin mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : İki farklı adreste düzenlenen adres tespit tutanakları ile davacının bilinen adreslerinde tebliğ imkansızlığının saptandığı, olayda, ilanen tebliğ koşullarının gerçekleştiği, bu nedenle, ilanen tebliğ şartları oluşmadığı gerekçesiyle ödeme emrini iptal eden mahkeme kararında isabet bulunmadığından, kararın bozulması gerektiği değerlendirilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü ve Yedinci Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden Pos cihazı kullanmak suretiyle ikrazatçılık yapıldığından bahisle re’sen tarh edilen 2009 yılının Haziran ila Aralık dönemlerine ilişkin banka ve sigorta muameleleri vergisi, gelir ve geçici gelir vergileri, özel usulsüzlük ve vergi ziyaı cezası ile gecikme faizinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un Tebliğler ve müddetlerin hesaplanması başlıklı 8. maddesi; Hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu Kanun'da yazılı müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur hükmüne amirdir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93. maddesinde; tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceğinin belirtildiği; 101. maddesinde bilinen adreslerin sayıldığı; olay tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 102. maddesinde, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı, aynı maddenin son fıkrasında da, adreste bulunamama halininin, komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunarak merciine iade olunacağı; olay tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 103. maddesinde ise, tebliğin; ilan yoluyla yapılabilmesi için muhatabın adresinin hiç bilinmemesi, yanlış veya değişmiş olması ve bu yüzden mektubun geri gelmesi, posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmaması gerektiği; 104. maddesinde de, ilan yazısının tebliğ yapan vergi dairesinin ilan koymaya mahsus mahalline asılacağı ve (3) numaralı bende göre ilana çıkarılacağı, ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen onbeşinci günün ilan tarihi olarak kabul edileceği; ilan yazısının bir suretinin mükellefin bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderileceği, ilan ile yapılan tebliğin konusunun parasal miktarına göre ilanın, ilgili vergi dairesinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir veya daha fazla gazetede ya da Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde ayrıca yapılacağı hükümlerine yer verilmiştir
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mahkemece; ödeme emri içeriği unsurların tebliğe çıkarılmadan önce mi, sonra mı düzenlendiği bellli olmayan adres tespit tutanakları üzerine ilanen tebliğinin yapıldığı, ilanen tebliğ yoluna gidilmeden önce mernis adresi de dahil olmak üzere bilinen tüm adreslerde tebliğ imkanının olmadığı hususunun ortaya konulamadığı, ilanen tebliğden önce postayla tebliğ aşaması usulüne uygun olarak tamamıyla tüketilmemiş olduğundan, kamu alacağının kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğinden düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş ise de; dosyanın incelenmesinden; 02/07/2014 ve 20/08/2014 tarihli adres tespit tutanakları ile davacının bilinen adreslerinde bulunmadığının ve yeni adresinin de bilinmediğinin tespit edilerek tebliğ imkansızlığının saptandığı olayda, ilanen tebliğ koşullarının gerçekleştiği sonucuna varıldığından, ilanen tebliğin 213 sayılı Kanun'un 104. maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.