Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8458
Karar No: 2012/10445

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/8458 Esas 2012/10445 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/8458 E.  ,  2012/10445 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... Beldesi, ... Mahallesi 134 ada 75 parsel sayılı 1882.86 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve çalılık niteliği ile davalı ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 ve 6831 sayılı yasalara göre orman kadastro çalışması yapılmamış, 2005 yılında 3402 sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman sınırlaması yapılmıştır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; Orman Yönetiminin aynı iddia ile açmış olduğu davalarda, yerel mahkemece dava konusu taşınmaza yakın komşu 134 ada 68, 71, 72, 74, 82 ve 84 parseller hakkında verilen kararların temyiz incelemesi, daha evvelce dairemizde yapılmış, yapılan bu incelemede; bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporlarda çekişmeli taşınmazların kısmen veya tamamen 1966 tarihli memleket haritasında yeşile boyalı alanda kaldığı, ancak, bu yeşil alanda orman rumuzunun bulunmadığı, 1959 tarihli hava fotoğrafında ormanlık alanda yer almadığı, amenajman planında ise çok bozuk kızılağaç ve kestane rumuzlu alanda yer aldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğunun açıklandığı, rapor ekinde ise taşınmazların resmi belgelerdeki konumunun işaretlendiği anlaşılmaktadır. Ancak, uzman bilirkişi kurulunca çekişmeli taşınmazların bulunduğu yeşil alanın ormanı temsil etmeyen yeşile boyalı alan olduğu açıklanmış ise de, taşınmazların memleket haritasında işaretlendiği yerdeki yeşilin ne olduğu, bu yeşil alanda hangi rumuzun bulunduğu açıklanmadığı gibi, 1/25.000 ölçekli memleket haritasındaki işaretlemeden de çekişmeli taşınmazların bulunduğu alandaki rumuz değerlendirilememiştir. Ayrıca, çekişmeli taşınmazların amenajman planında çok bozuk kızılağaç ve kestane ağacı rumuzlu alanda kaldığı açıklanmışsa da, üzerinde bu nitelikte ağaç bulunup bulunmadığı da belirtilmemiştir. Bunlardan ayrı olarak; çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazların da davalı olduğu anlaşıldığından en az ada bazında inceleme ve uygulama yapılması gerekirken, sadece çekişmeli taşınmaz ile yakın komşu parsellerin değerlendirilmesi ile yetinildiği gerekçeleri ile bozulmuştur.
    Temyize konu taşınmaz başında yapılan keşifte tesbite dayanak alınan vergi kaydı ve komşu parsel kayıtları getirtilerek uygulanmadığı gibi, yerel bilirkişi taşınmazın öncesinin mısır tarlası iken, üzerindeki ağaçların davalı tarafından dikildiğini söylemiştir. Ziraat bilirkişi raporunda; 20-25 yıldır tarımsal faaliyet yapılmadığı, üzerinde 25-30 yaşlarında dağınık vaziyette yaşlı fındık ocakları, aşılı kestane, ceviz, ıhlamur gibi meyve ağaçları bulunduğunu ve yalancı akasya gibi kültür ırkları gözlendiğini, orman sayılmayan yerlerden olduğunu, yine raporun renkli aslı dairenin iade kararı ile getirtilen orman bilirkişiler kurulu raporlarında; çekişmeli 134 ada 75 parsel sayılı taşınmazın 1966
    tarihli memleket haritasında yeşile boyalı alanda kaldığı, ancak; rumuz olarak ormanı simgeleyen alanlar dışında olduğu, 1959 tarihli hava fotoğrafında ilgili alanın ormanı oluşturacak meşcere yapısında olmadığı ve orman bütünlüğü oluşturmadığı, amenajman planında ise 174 nolu bölmede kaldığı ve ""..."" rumuzu ile gösterilen çok bozuk kızılağaç ve kestane rumuzlu alanda yer aldığı ve 173 nolu bölme ile 174 nolu bölmenin sınırının dere sırt gibi doğal hatlar dikkate alınması gerekirken, hatalı geçirildiği ve taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmıştır. Ne varki raporun eki olan memleket haritasında çekişmeli taşınmazın yapraklı ağaç rumuzunu içeren yeşil alanda kaldığı ve beyaz renkli açık alanlarda dahi aynı rumuzla birlikte çalılık rumuzunu da içerdiği anlaşılmaktadır. Raporun yorumu ve ulaşılan sonuç resmi belgeye ve dosyadaki diğer anlatımlara aykırı düşmektedir. Bu nedenle, eldeki dosyada temyize konu taşınmazın hukuki durumunun daha evvelce temyiz incelemesi yapılan ve aynı nedenlerle bozulan çekişmeli taşınmaza komşu 134 ada 72, 73, 74, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83 ve 84 parseller ile 143 ada 12 ve 13 parsellerin kesinleşen hukuki durumları da dikkate alınarak ve birlikte değerlendirilerek çözülmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece emsal dosyalardaki bozmalar nedeniyle komşu parsellere ilişkin açılan davaların kesinleşen hukukî sonuçları dikkate alınarak bir değerlendirme ayrıca yapılmalıdır. Bu nedenle;
    Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, Orman Yönetimi tarafından komşu parsellere de aynı iddialar ile dava açıldığı göz önüne alınarak her iki harita komşu ve yakın komşu olan davalı parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte (ada bazında) haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı), ziraat mühendisi bilirkişiden ise (çekişmeli taşınmazların amenajman planında çok bozuk kızılağaçlık alanda kaldıkları açıklandığından) üzerindeki ağaçların cinsleri, yaşları, emekle yetiştirilip yetiştirilmedikleri, kapalılık durumlarını açıklayan rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişi kurulunun yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 24/09/2012 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi