Esas No: 2020/2313
Karar No: 2021/1554
Karar Tarihi: 26.04.2021
Danıştay 2. Daire 2020/2313 Esas 2021/1554 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2313
Karar No : 2021/1554
KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
1- (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince; Danıştay İkinci Dairesinin 31/10/2019 günlü, E:2018/3011, K:2019/5802 sayılı bozma kararına uyularak verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın,davacı tarafından esas yönünden, davalı idare tarafından vekalet ücreti yönünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemlerinden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davacı Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü tarafından, 6360 sayılı Kanun uyarınca tüzel kişiliği kaldırılan Sarımazı Belediye Başkanlığında geçici işçi (kepçe operatörü) pozisyonunda görev yapan …'nin, idarelerine devrine ilişkin Adana Valiliği Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun … günlü, … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; … ile (mülga) … Belediye Başkanlığı arasında 19/02/2007 tarihinde kurulan iş ilişkisinin, 6360 sayılı Kanun kapsamında anılan Belediyenin tüzel kişiliği kaldırılıncaya kadar kesintisiz olarak devam ettiği hususu dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerden anlaşıldığından, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 11. maddesi gereğince …'nin belirsiz süreli iş sözleşmesi ile görev yaptığı kabul edilerek, geçici işçi olarak değerlendirilemeyeceği, sürekli işçi statüsünde görev yapan …'nin, 6360 sayılı Kanun kapsamında devre tabi personel olduğu sonucuna varılarak, davacı Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğünün, 2560 sayılı Kanun uyarınca tüm il sınırları içerisindeki içme suyu ihtiyacını karşılama ve yerine getirilmekle görevli olduğu; (mülga) … Belediye Başkanlığı emrinde kepçe operatörü pozisyonunda görev yapan …'nin, 6360 sayılı Kanun kapsamında, ilgili kuruluş olan Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü emrine devredildiği; bu kapsamda, anılan mevzuat hükümlerine uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1-Davacının İddiaları: 6360 sayılı Kanun'da devredilecek personelin sayıldığı, sayılan personel arasında geçici işçi kadrosuna yer verilmediği, dava konusu personelin geçici işçi statüsünde olduğu ve dolayısıyla devrinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
2-Davalı İdarenin İddiaları: Yerel mahkeme tarafından davanın reddedilmesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına rağmen davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVACININ CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DAVALI İDARENİN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının esası yönünden, davacının temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması; vekalet ücreti yönünden ise, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının gerekçesi düzeltilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Mahkeme kararının esasına yönelik temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkün olup; davacı idarenin dilekçede ileri sürdüğü hususlar İdare Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Mahkeme kararının hüküm fıkrasında belirtilen vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik yapılan incelemede;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
İncelenen uyuşmazlıkta; İdare Mahkemesi tarafından, davanın reddine karar verildiği halde, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği görülmektedir. Avukat ile temsil edilen ve süresi içinde savunma dilekçesini sunan davalı idare lehine sonuçlanan davada, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14. maddesi gereğince, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde öngörülen miktarda davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği açıktır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasına "... karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine ..." ibaresi eklenmek suretiyle, kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİ ile ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜ ile ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına ve kullanılmayan …-TL yürütmenin durdurulması harcı ile posta giderlerinden artan tutarın davacıya iadesine,
4.Temyiz aşamasında davalı idare tarafından yapılan yargılama giderlerinin de, davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2021 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinde; "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, davanın reddi yolunda hüküm kurulmasına karşın, vekil ile temsil edilen davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.