13. Hukuk Dairesi 2018/929 E. , 2020/2698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla ... 3. Tüketici Mahkemesince 2015/905 esas 2017/15 karar sayılı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulüne dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nin 2017/961-2017/1045 karar sayılı kararının süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıdan 30.03.2015 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, aracın teslim edildiği gün motorundan bir takım seslerin geldiğinin ve sağ ön kapı kısmında çıkıntı olduğunun farkedildiğini, aracın sıfır olarak satın alınmış olması karşısında gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıpsız msili ile değişimine ya da araç için ödenen bedelin iadesine karar verilmesini dilemiştir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece yargılama makamınca, dosya kapsamında görüşüne başvurulan bilirkişi raporu tespit ve mütalaalarına da dayanılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, davacının aracında oluşan gizli ayıp nedeni ile değer kaybı tutarı olan 2.311,16 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... AŞ"den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; davacı tarafın istinaf talebi, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince incelenerek; davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK"nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca ... 3. Tüketici Mahkemesinin 18/01/2017 tarihli ve 2015/905 Esas 2017/15 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile, davaya konu ... Plaka sayılı, 2015 model ... marka, ticari adı ... 1.4 Sport 140 HP MT6, gövde tanımı heçbek, yakıt türü benzinli olan davaya konu otomobilin davalı tarafından ayıpsız misliyle değiştirilerek davacı tüketiciye teslim edilmesine karar verilmiştir. Bu karar, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan gizli ayıplar olduğu iddiası ile terditli olarak ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimini, bunun mümkün olmaması
halinde ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında dava konusu otomobilin sağ ön kapısında var olduğu iddia edilen boşlukların servis tarafından giderildiği, motorundan gelen sesin yan yağ iticilerinden (lifter) kaynaklandığı, bu gizli ayıbın tamir ile giderilebilecek olup toplam onarım bedelinin 1.352,00.-TL olduğu ve araç bedeli üzerinde 2.311,16.-TL değer kaybına neden olacağı mütalaa edilmiştir.
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak ve 2.311,16 TL tutarındaki bir değer kaybı nedeni ile 6502 sayılı Yasanın 11.maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme ve malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçeneklerinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getireceği kanaatiyle 6502 sayılı Yasanın 11/1b maddesinde düzenlenen satılanın davacıda bırakılıp ayıp oranında indirim tutarının davacıya ödenmesi sureti ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesinin hakkaniyetli olacağı gerekçesiyle 2.311,16 TL tutarındaki ayıp oranında indirim bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince ise alınan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere aracın motorundan ses geldiği ve söz konusu arızanın üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde olduğu, arızanın giderilebilmesi için motor silindir kapağının sökülerek işlem yapılmasının gerektiği, bu durumda tüketicinin henüz bir aylık olan otomobiline böyle bir işlem yaptırmak istemeyerek aracın yenisiyle değiştirilmesi talebinin seçimlik hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmayacağı ve mahkemece hakkaniyet gereği ayıp oranında indirim yapılması yönünde seçimlik hakkın kullanılmasının uygun olacağı yönündeki tespitin yerinde olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak dava konusu ürünün ayıpsız misli değişimi yönünde hüküm kurmuştur.
Dosyanın incelenmesi neticesinde; 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır.
6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı Yasanın 83/1. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi yapılmıştır. Görüleceği üzere yasa koyucu, 11. maddenin birinci fıkrası ile tüketicinin seçimlik haklarını sıralama yoluyla düzenlemiş, bu seçimlik haklardan “ücretsiz onarım” ve “malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi” seçimlik haklarının kullanılması halinde karşı taraf için hakkaniyete aykırı olarak orantısız güçlüklerin ortaya çıkması halini ise tüketici insiyatifinde olan seçim hakkının bir istisnası olarak aynı maddenin üçüncü fıkrasında hüküm altına almıştır.
Bu düzenleme ile paralel mahiyette olan bir düzenlemeye de 6098 sayılı TBK’nun 227/3. maddesinde yer verilmiş olup, buna göre, “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” Her iki düzenlemede esas olarak kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi incelemesinde, araçtaki ayıbın 2.311,16.-TL değer kaybına yol açacağı bildirilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK"nın 2. ve TBK"nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesis edilen ilk derece mahkemesi kararı doğru olup, aksi düşünce ile yazılı şekilde ayıpsız misli ile değişimi yönünde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 986,80 TL harcın davalı .... Kiralama Taş. Pet. İnş. ve Tur. San. Tic. A.Ş"ye iadesine, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.