9. Hukuk Dairesi 2020/1307 E. , 2021/3649 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 27. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 2000-2007 yılları arasında davalı iş yerinde işletme şefi olarak çalıştığını, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışma ücretlerinin ödenmediğini, sigortalarının giriş-çıkış yapılarak eksik bildirildiğini ve iş sözleşmesinin 30.10.2017 tarihinde müvekkili tarafından haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazı ve zaman aşımı def’inde bulunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, kıdem tazminatı yönünden on yıllık, diğer alacaklar yönünden ise beş yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, yıllık izin alacağının 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun uygulaması yönünden on yıllık genel zaman aşımına, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu öncesi dönem açısından ise beş yıllık zaman aşımına tabi olduğu belirtilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre ve özellikle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarih ile 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarih arasındaki dönemde de yıllık izin ücretinin tabi olduğu zaman aşımı süresinin beş yıl olduğu; ayrıca dava konusu alacakların hesaplanmadığı ve dava dilekçesindeki taleplere göre de hesaplanacak tutarın temyiz kesinlik sınırının altında kaldığının söylenemeyeceği anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince kararın kesin olarak verilmesinin ve izin alacağının 6098 sayılı Kanun dönemi yönünden on yıllık zaman aşımına tabi olduğunun belirtilmesi hatalı ise de sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre, davacı temyizi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür
2- Somut uyuşmazlıkta, dava açılmadan önce ya da yargılama sırasında arabuluculuk yoluna başvurulmadığı halde İlk Derece Mahkemesince arabuluculuk gideri yönünden hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
Açıklanan husus bozma sebebi ise de, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda yazılı sebepten, İlk Derece Mahkemesi kararının “3-Arabulucu Ücret Tarifesine göre 280,00 TL arabulucu ücretinin tarafların haklılık durumuna göre 226,24 TL"sinin davalıdan, 53,76 TL"sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,” şeklindeki 3. bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.