Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/20137 Esas 2014/1911 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20137
Karar No: 2014/1911

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/20137 Esas 2014/1911 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/20137 E.  ,  2014/1911 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 30/04/2013
    NUMARASI : 2012/414-2013/229

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Davacı Erdal vekili, davalı borçlu H.. İ.. aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı Mehmet’e, onun davalı Mevlüt’e onun da davalı Murat’a satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalı Mevlüt vekili süresinde yetki itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, diğer davalıların adreslerinin de İstanbul Adliyesi yetki sınırları içinde olmadığı, yetki itirazında bulunan davalının itirazının haklı olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı yasanın 282. maddesi uyarınca iptal davalarının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılması gerekir. Bunlardan başka kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. Somut olayda borçlu H.. İ..in kendisine ait taşınmazı davalı Mevlüt’e onun da davalı Murat’a sattığı ve davalılar hakkında dava açıldığı anlaşılmaktadır. İptal davalarında borçlu ile üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı olup, üçüncü kişiden satın alan dördüncü ve varsa daha sonraki kişiler kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp bunlar arasındaki ilişki ihtiyari dava arkadaşlığı niteliğinde olduğundan sadece 3. kişinin yetki itirazında bulunduğu nazara alınarak bu davalı yönünden dosyanın tefrik edilerek yetkili mahkemeye gönderilmesi ve diğer davalılar yönünden yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi yerine tüm davalılar için yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.02.2014 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.