14. Hukuk Dairesi 2016/12055 E. , 2019/4107 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.04.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ıslah dilekçesi ile ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tazminat yönünden kabulüne dair verilen 04.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının 157 parsel sayılı taşınmazda davalı ..."ye ait hisseyi 07.09.2011 tarihinde harici olarak 160.000.00 TL’ye satın aldığını, davalının talebi üzerine 06.10.2011-20.12.2011 tarihleri arasında ..."e davacının 132.000.00 TL ödeme yaptığını, müvekkilince yapılan bu ödemeye ilişkin ... tarafından tutanak düzenlendiğini, kalan 28.000,00 TL’den 5.000.00 TL’yi çek, 10.000.00 TL’yi de davalının oğluna elden verdiğini, ancak tutanak olmadığından davalı tarafın sadece 5.000.00 TL’nin elden verildiğini kabul ettiğini, davalı tarafça bu sebeple yapılmış olan 5.000,00TL’lik arttırımın da davacı tarafça kabul edildiğini, geriye kalan ödemenin ise tapu devri halinde ödenecek miktar olmasına rağmen davacı tarafça ödeme yapılmak istendiğinde davalı tarafın kabul etmediğini, davalının altında imzası bulunan davacıya hitaben yazdığı yazı ile de 142.000.00 TL’nin davacı tarafça ödendiğinin kabul edildiğini, 157 parselde davalı adına kayıtlı hissenin iptali ile davacı adına tesciline, davalı tarafından alınmaktan imtina edilen 18.000.00 TL satış bedeli için bir tevdi mahalli tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili davasını ıslah ederek taşınmazın şimdiki değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilerek davacının ödediği miktar ile şimdiki değeri arasında oran kurulmak suretiyle tespit edilecek bedelin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacıya ödenmesini aksi takdirde davacının ödediği bedele ödeme tarihi itibari ile faiz uygulanarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davacıya geri ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile davalı arasında herhangi bir sözleşme olmadığını, davacının ....İcra Müdürlüğü’nün 2011/1135 Esas sayılı dosyası ile davalıya karşı ilamsız icra takibi başlattığını, aynı konu ile ilgili hem icra takibi hem tapu iptali ve tescil davası açmasının hukuki olmadığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacının ıslah edilen davasının kabulü ile denkleştirici adalet ilkesi uyarınca dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri olan 251.178,83TL alacağın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TMK 706, TBK 237, Tapu Kanunu 26. ve Noterlik Kanununun 89. madde uyarınca tapuya kayıtlı bir taşınmazın devrinin geçerli olması için sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi zorunludur. Tapulu taşınmazın devrini amaçlayan sözleşme haricen düzenlenmiş ise, resmi şekil şartına uygun olmadığından mülkiyetin nakli sonucunu doğurmaz.
Somut olaya gelince; davacı ile davalı arasında hukuken geçerli bir satış sözleşmesi bulunmadığından tapu iptal ve tescil talebinin reddi doğru olmakla birlikte davacının tapu iptal tescil talebi yanında ikinci kademede tazminat isteği de bulunmaktadır. Mahkemece ortada geçerli bir satış sözleşmesi bulunmadığı halde dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle tespit edilen güncel değerinin davacıya ödenmesine karar verilmesi doğru değildir. Davacı yargılamanın başından itibaren satış bedeli olarak 160.000,00 TL kararlaştırıldığını, davalıya satış sözleşmesine istinaden toplamda 142.000,00 TL ödeme yaptığını, geriye kalan 18.000,00 TL’nin tevdi mahalli tayin edilerek ödenmesinden sonra tapu iptal ve tescil talep ettiğini beyan etmiştir. Öte yandan davalı 2014/1135 Esas sayılı icra takip dosyasında verdiği borca itiraz dilekçesinde 160.000.00 TL olarak satım bedelinin kararlaştırıldığını 132.000.00 TL’nin peyderpey dava dışı Alamettin Ertekin’e olan borcundan dolayı davacı tarafça ödendiğini, ayrıca 5.000.00 TL çek ve 5.000.00 TL elden ödeme yapıldığını, kalan 18.000.00TL’nin davacı tarafça ödenmeyeceğinin bildirilmesi üzerine sözleşmenin feshedildiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, davacı tarafça ödendiği konusunda uyuşmazlık olmayan 142.000.00 TL’nin dava tarihi itibariyle denkleştirici adalet ilkesi uyarınca ulaştığı değer hesap edilerek davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle ulaştığı değerin davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.