Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4066
Karar No: 2018/5914
Karar Tarihi: 20.11.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4066 Esas 2018/5914 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/4066 E.  ,  2018/5914 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : .... Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin reddine ilişkin hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacının ... Alüminyum Doğrama ... Aksesuarları isimli işyerinin sahibi iken, ... Yapı Otomasyon Sistemleri Alüminyum Doğrama... Aksesuarları Mobilya Sanayi Ticaret Limited Şirketini, kendisinden başka ... ve... Tütüncüler isimli 2 diğer kişi ile birlikte toplam 3 kişi olarak, davacının % 34 ve diğerlerinin ise % 33"er hisse ile bu şirketi birlikte kurduklarını, davacının eski işyerinde bulunan malzemeleri 177.000,00 TL KDV dahil bedelle açık fatura düzenleyerek davalı şirkete satış mahiyetinde devrettiğini, faturanın düzenlendiğini ancak bedelinin alınmadığını, ortaklık sürecinde de paranın bugüne kadar ödenmediğini, alacağının tahsili için ... 5. İcra Müdürlüğünün 2015/6959 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibe dayanak faturanın gerçek bir alım satım ilişkisine dayanmayıp fiktif olarak düzenlendiğini, bu faturanın ... Grup ünvanlı tüzel kişiliği olmayan bir adi ortaklık ilişkisi tarafından düzenlendiğini, faturanın düzenlendiği tarihten hemen sonra bu adi ortaklığın fesh edildiğine dair bildirim yapıldığını, davalı şirkete böyle bir mal satımının olmadığını, davacının haksız kazanç sağlamak istediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; yapılan yargılama, toplanan delillere göre, davacının davalı şirketin ortağı aynı zamanda eski yöneticisi olduğu, davaya ve icra takibine konu faturanın tanzim tarihinin 30/06/2014 olduğu, fatura içeriğinde, alüminyum pvc ve aksesuar cinsinden mallar için düzenlendiği ifade edilmekle birlikte malın niteliği kilogramı, sayısı gibi unsurları içermediği, faturayı düzenleyen davacının ... Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre faturanın düzenlendiği 30/06/2014 tarihi itibariyle davalı şirkette ortağı ve yetkilisi olduğu, 07/05/2014 tarihi sonrasında müdür sıfatıyla münferiden merkez işlerine özgü olarak yetkilendirildiği, TTK"nun 629. maddesine göre davacının şirket temsilcisi olması nedeniyle kendisi ile sözleşme yapması hususunda bir yasak mevcut olmamakla birlikte, TTK"nun 626. maddesine göre müdürler ve yönetmekle görevli kişilerin şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı gereğince gözetmek zorunda olup, uygulamada kural olarak temsilcilerin kendisi ile sözleşme yapamayacağı, istisnai hallerde yapılan sözleşmenin geçerlilik kazandırılabileceği, yerleşik uygulama gereğince davacının kendisi ile sözleşme yapmasının yasak olduğu, sözleşmenin ve dayanağı faturanın geçerli sayılabilmesi için, temsil edilenin izninin bulunduğunun, faturanın geçerli bir borç için düzenlendiğinin ve temsil edilen şirketin herhangi bir zarara uğramadığının ispatının gerektiği, ispat yükünün davacıda olduğu, davacının düzenlemiş olduğu hiçbir detay içermeden aleminyum Pvc ve aksesuar cinsinden mallar verildiğine dair faturadaki meblağ 177.000,00 TL olmasına rağmen, bu malların teslimine dair irsaliyeli fatura vs. belgenin mevcut olmadığı, faturada sayı, ağırlık ve nitelik hususunda hiçbir düzenleme bulunmadığı, davalı şirket kayıtları kendi lehine teşkil edecek nitelikte olmakla birlikte bu kaydın davacı tarafından yapılması nedeniyle alacağın varlığına başlı başına delil olamayacağı, faturaya konu malın nitelikleri ve davalı şirkete teslim edilip edilmediği hususunda delil mevcut olmadığı, davacının hem satan hem de satılan malı teslim alan şirket temsilcisi olarak yapmış olduğu kayıt işlemlerine bu işlemleri doğrular delil sunulmadıkça itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; davacı ..."in davaya ve takibe konu faturanın düzenlendiği 30/06/2014 tarihi itibariyle davalı şirket ortağı ve temsile yetkili müdürü olduğu, davacının davalı şirket temsilcisi olması nedeniyle, yasada kendisi ile sözleşme yapma yasağı bulunmamasına rağmen, uygulamada kural olarak temsilcinin kendisi ile sözleşme yapma yasağının bulunduğu, ancak istisnai hallerde yapılan sözleşmeye geçerlilik kazandırıldığı, bu durumda ispat külfetinin davacıya ait olduğu ve somut olarak fatura nedeniyle alacaklı olduğunu, yani temsil edilenin (davalının) bu şekilde bir izninin bulunduğu, faturanın geçerli bir borç için düzenlendiği ve temsil edilenin (davalının) herhangi bir zarara uğramadığını davacının ispat etmekle yükümlü hale geldiği, davacının bu hususta bir ispatta bulunamadığı, aksine davalının herhangi bir icazetinin olmadığı, ilk derece mahkemesince benzer gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın .... Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine, karardan bir örneğin ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi