20. Hukuk Dairesi 2017/9176 E. , 2018/777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Antalya ili, Serik ilçesi, ...mahallesi, 119 ada 31 parsel sayılı, 1.564,41 m2 yüzölçümlü tarla nitelikli taşınmaz 6292 sayılı Kanun gereği yapılan satış işlemi ile davalı adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı vekili, ... ilçesi ...mahallesinde bulunan 119 ada 31 numaralı parselin 3402 sayılı Kanuna göre yapılan kadastro çalışmalarında orman vasfı ile tespit edildiğini, ancak mükerrer kadastro çalışmaları ile 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasına tabi tutularak orman sınırları dışına çıkartıldığını, 2/B vasıflı yerlerden olarak satış işlemine konu edilerek davalı adına tescilinin yapıldığını, davaya konu yerin fiilen ve hukuken halen orman vasfında olduğunu belirterek taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 11/07/1991 tarihli 2/B uygulaması ile 2/B kapsamına alındığı, söz konusu idari işlemi yapan orman idaresinin dava konusu taşınmazın 2/B kapsamına alınmasına ilişkin kararın iptalini talep etmediğinden idari kararın halen geçerliliğini koruduğu gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, eylemli orman iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede yapılan ilk orman tahdidine ve sonraki aplikasyon ile 2. madde uygulamalarına (birden fazla uygulama varsa tamamına) ilişkin tüm işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği getirtilerek taşınmaz başında keşif yapılıp davacının dava dilekçesinde iddia ettiği mükerrer kadastrosu olgusu değerlendirilmeden hüküm kurulmuştur.
Bu sebeplerle, mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede yapılan ilk orman tahdidine ve sonraki aplikasyon ile 2. madde uygulamalarına (birden fazla uygulama varsa tamamına) ilişkin tüm işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit haritası ilgili yerlerden getirtilip halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman
Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. Maddesinde yazılı “Orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek en az 6-7 adet orman tahdit sınır noktalarını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu 1/10000 ve 1/5000 ölçekli genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa bunların tümü harita üzerinde gösterilerek, taşınmazın konumu duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, mükerrer kadastro olup olmadığı değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/02/2018 günü oy birliği ile karar verildi.