3. Hukuk Dairesi 2020/6928 E. , 2020/7737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının inşa ettiği İnnovia 2 adlı projeden 11.03.2009 tarihli sözleşme ile bir adet bağımsız bölümü satın aldığını, sözleşmeye göre 31.12.2010 tarihinde teslimi gereken konutun 19.08.2011 tarihinde teslim ettiğini ayrıca konutta ve sitede sözleşmeye aykırı eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, davalının tapu tescilini ½’şer paylı olarak yaptırması gerekir iken tapu tescilini hatalı olarak sadece davacılardan ... adına yaptırdığını, hatalı olarak yaptırılan tescil işlemini düzeltmek maksadıyla mükerrer olarak tapu masrafı yapmak zorunda kaldıklarını, erken ödeme halinde faiz indirimi uygulanması gerektiği halde faiz indirimi yapılmadığını ileri sürerek; dava dilekçesi ve bilahare vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile; konutun geç teslim edilmesi sebebiyle gecikme tazminatı olarak 1.178,00 TL’nin ve mahrum kalınan kira bedeli olarak 4.960,00 TL’nin, ayıplar/eksik işler ve projedeki blok sayısının artışı sebebiyle konutun satıldığı tarihte ortaya çıkan değer azalması olarak 4.865,00 TL ve eksik işler sebebiyle konutun satıldığı tarihte ortaya çıkan değer azalması olarak 14.594,00 TL olmak üzere toplam 19.459,00 TL maddi zararının/bedel indiriminin; eksik ifa/ayıplar ve sözleşmeye aykırılık sebebiyle ayrı ayrı 3.000 TL olmak üzere 6.000 TL manevi tazminatın; 2.554 TL mükerrer tapu masrafının ve 8.994,55 TL erken ödeme indirimi bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kendilerine tahsis edilen bir adet kapalı otoparkın tapuda adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile 24.419,00.TL bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının fazlaya ilişkin manevi tazminat, erken ödeme indirim bedeli, otoparkın eklenti olarak adlarına tapuya tescili ve tapu masraf bedeli talepleri yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasında düzenlenen 11.03.2009 tarihli sözleşmede teslim tarihinin 31.12.2010 olarak kararlaştırıldığı ve bu kararlaştırma uyarınca dairenin 31.12.2010 tarihinde teslim edilmesi gerekmesine rağmen 19.08.2011 tarihinde geç teslim edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Uyuşmazlık konusu husus, sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatının mı yoksa bu miktarı aşan kira kaybının mı ve hangi tarihten itibaren istenip istenemeyeceği hususudur.
Taraflar arasında imzalanan ve geçerli olan 11.03.2009 tarihli sözleşmenin 3.2. maddesindeki “konut süresi içinde (31.12.2010 tarihinde) teslim edilmediği takdirde teslim tarihinden itibaren 6 aylık ek sürenin hitamından başlamak üzere gecikilen her ay için, gecikme cezası olarak, satıcı, sözleşme bedelinin binde beşini her ayın beşinde peşinen alıcıya gecikme tazminatı olarak ödeyecektir. Ancak satıcının mücbir sebeplerden dolayı oluşabilecek gecikmeler için alıcının satıcıdan gecikme cezası, kira başta olmak üzere ne isim altında olursa olsun, her hangi bir bedel talep hakkı bulunmayacaktır.” hükmü gereğince, davacı, sadece konutun kendisine teslimi gereken 31.12.2010 tarihinden itibaren davalı satıcıya tanınan 6 aylık ek sürenin hitamı olan 30.06.2011 tarihinden sonra 01.07.2011 tarihi ile konutun teslim edildiği 19.08.2011 tarihi arasında kalan süre yönünden, taraflar arasındaki sözleşme bedelinin % 0,5"i oranında gecikme tazminatı talep edebilecekken, mahkemece 6 aylık ilave süre dahil edilmeden gecikme cezasını aşan kira kaybının 31.12.2010 tarihinden istenebileceği yönünde yanlış gerekçe ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.