4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5462 Karar No: 2018/1715 Karar Tarihi: 08.03.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5462 Esas 2018/1715 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/5462 E. , 2018/1715 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ..., ... ve ... aleyhine 15/02/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 10/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davalı ... adına gerekçeli kararın tebliğine ilişkin evrakda bulunan açıklamalardan; muhatabın adreste bulunmadığı, isim ve imzadan imtina eden komşusunun muhatabın işte olduğunu belirtiği, bunun üzerine tebligatın Atatürk Mahallesi Muhtarı Erdal Adanacıoğlu imzasına tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı, son olarak da isimden ve imzadan kaçınan aynı komşusuna haber verildiği anlaşılmaktadır. Yine davalı ...’ün bilinen en son adresine çıkartılan ve iade olunan bir tebligat bulunmadan, davacı vekilinin temyiz dilekçesi doğrudan mernis adresine mernis şerhli olarak tebliğ edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/12/2004 gün, 2004/12-765 esas, 2004/730 karar sayılı ilamında; beyanda bulunan komşunun açık kimliğinin tebliğ mazbatasında gösterilmediği durumda, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği, fakat bulamadığı hususunun belgelenmediği, yapılan işlemin tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kaldığı belirtilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat muhatabın bilinen en son adresine yapılır. Aynı maddenin, 6099 sayılı Kanun ile eklenen 2. fıkrasına göre bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanunun 21. maddesinde muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1 maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması halinde tebligat usulü, 21/2 maddesinde ise mernis adresine tebligat usulü düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, bu adreste tebliğ edilemeyerek iade edilmesi halinde ise mernis adresine çıkartılması gerekmektedir. Somut olayda; gerekçeli kararın tebligat mazbatasında, beyanda bulunan komşunun ismi belirtilmemiş, temyiz dilekçesinin tebliğinde ise Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine aykırı şekilde işlem yapılmıştır. Şu durumda, anılan Kanun hükümleri ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca davalı ...’e gerekçeli karar ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin öncelikle bilinen en son adresine tebliğe çıkartılması, burada tebligat yapılamadan iade edilmesi halinde ise mernis adresine tebligat yapılıp, temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 08/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.