MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.02.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davalılar vekili ile duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 22.05.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden bir kısım davalılar gelmedi. Davacı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı ... ile ... 4.Noterliği’nde 08.03.2005 günü düzenledikleri taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca davalı ...’nin, 3392 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarda dava dışı yüklenicinin yaptığı binadan bir tane bağımsız bölümün seçimi davacıya ait olmak üzere satışını vaat ettiğini, satış vaadi sözleşmesinin iptali için ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/494Esas sayılı davasının takip edilmediği gerekçesi ile açılmamış sayılmasına karar verildiğini, binanın teslim aşamasına gelmesine rağmen tapunun devredilmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile tercihen 2 numaralı bağımsız bölümün adına tescilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili ile davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalıların tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Taşınmazın aynına yönelik davalarda, dava değeri çekişme konusu taşınmaz değeridir. Bu değer üzerinden harç ve yargılamada harcı yatırılan bu değer dikkate alınarak vekalet ücretine hükmedilir.
Somut olayda, dava konusu taşınmazın değeri 76.906,70TL olarak tespit edilmiş ve bu değer üzerinden 09.03.2011 tarihinde harç tamamlanmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, kendini vekille temsil ettiren davacı yararına bu değer üzerinden vekalet ücreti takdiri gerekirken dava dilekçesinde yazılı değer üzerinden vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nun 438/VII. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının üçüncü paragrafının birinci satırında yer alan “takdiren” kelimesinden sonra gelen “1.200,00” rakamının hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine “8.022,40” rakamının yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİYLE ONANMASINA, 900TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 22.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi