11. Hukuk Dairesi 2018/3329 E. , 2019/3207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Tüketici Mahkemesince verilen 27/12/2017 tarih ve 2016/86-2017/1283 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 20.09.2013 tarihinde Kredi Kartı Ödeme Güvencesi Sigorta Poliçesi akdedildiğini, poliçeyle teminat altına alınan rizikolardan birinin de istek dışı işsizlik olduğunu, müvekkilinin, iş sözleşmesinin 30.09.2014 tarihinde işveren tarafından feshedilmesi üzerine poliçe teminatı kapsamında olan kredi kartı ekstresinin ödenmesi için davalı şirkete başvuruda bulunduğunu ancak davalı şirketin, müvekkilinin belirli bir projenin bitimine kadar istihdam edildiği, bu durumun poliçe özel şartlarına göre teminat dışı kaldığı gerekçesiyle ödeme yapmayı reddettiğini oysa müvekkilinin iş sözleşmesinin belirli bir işin bitirilmesine kadar devam edecek bir belirli süreli iş sözleşmesi olmadığını, nitekim işverenin SGK’ya yaptığı bildirimde de fesih sebebi olarak, belirsiz süreli iş sözleşmesinin işverence feshine ilişkin 04 kodunun gösterildiğini, fesih nedeniyle işveren tarafından müvekkiline ihbar tazminatını ödendiğini, ihbar tazminatının ancak belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshi halinde ödenen bir tazminat türü olduğunu ileri sürerek, 4.614,05 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesinin özel şartlarına göre, sigorta poliçesi yapılırken sigortalı tarafından bilinen veya bilinmesi gereken nedenlere bağlı işsizliğin teminat kapsamı dışında olduğunu, özel şartlarda bu hallere örnek olarak proje bitimi ve belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi durumlarının gösterildiğini, dava dışı işverenin cevabi yazısına göre, davacının iş akdinin görev aldığı projenin bitimi sebebiyle feshedildiğini, bu nedenle anılan durumun teminat kapsamı dışında kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, toplanan delillerden davacının, işvereni tarafından yapılacak bir projenin tamamlanmasına kadar olan süreç için istihdam edildiğinin anlaşıldığı, sigorta hukukunun genel prensibi olarak ne zaman gerçekleşeceği bilinen veya belirlenebilen risklerin sigorta poliçesinin kapsamını oluşturamayacağı, taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesi özel şartlarına göre, sigorta
sözleşmesi yapılırken sigortalı tarafından bilinen veya bilinmesi gereken nedenlere bağlı işsizliğin (proje bitimi, belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi, işten çıkarılacağına ilişkin bilgilendirmenin yapılmış olması gibi) teminat kapsamı dışında olduğu, davacının proje bitimine kadar istihdamedilmesi sebebiyle anılan özel şarta göre, davacının tazminat talebine dayanak yaptığı işsiz kalma halinin poliçe teminatı kapsamında olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kredi kartı ödeme güvencesi sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyada bir örneği bulunan sözleşmenin 3. maddesiyle, davacının yapacağı iş, dava dışı işveren şirket tarafından yapılacak bir fabrika inşaatında harita teknikeri olarak çalışmak şeklinde tanımlanmıştır. Bir iş sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi olarak akdedilebilmesi için sözleşmenin belirli süreli olarak yapılmasını haklı kılacak objektif bir neden bulunması gerekmekte olup, aksi halde yapılan sözleşme yasa gereğince belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilecektir. Somut olayda, davacı ile dava dışı işvereni arasında yapılan iş sözleşmesinin, yapılan işin niteliği itibariyle, objektif koşulları taşımadığından yasa gereği belirsiz süreli iş sözleşmesi niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla, mahkemece sözleşmenin bu niteliği gözden kaçırılmak suretiyle sigorta poliçesinin akdedildiği tarihteki ihtar yükümlülüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.