Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1989
Karar No: 2020/4501

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/1989 Esas 2020/4501 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar ve davalı arasında tapu iptali, tescil ve tenkis davası görülmüştür. Davacılar, davalının mirasçıları arasında mal kaçırma amaçlı muvazaalı işlem yapıldığını ileri sürerek tapu iptali, tescil veya tenkis istemiştir. Mahkeme önce davayı reddetmiş, ardından tenkis istemini kabul etmiştir. Daire ilk kararı bozmuş, davanın sürdürülmesi için davanın dışında kalan mirasçının muvafakati alınması veya miras şirketine temsilci atanması gerektiğini belirtmiştir. Davacılar muvazaa iddiasını kanıtlayamadıkları için davanın kabulüne karar verilmemiştir. Ancak davalıya temlik edilen taşınmazlar bakımından, tapu kaydının davacıların yasal miras payları oranında iptal edilerek, yine davacıların mirasbırakanının veraset ilamındaki payları oranında adlarına tescil edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 362 ada 59 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 nolu bağımsız bölüm ve bu bağımsız bölüme isabet eden 1/4 arsa payının muvaza sebebiyle tapu kaydının davacıların miras payları olan 2/6 oranında iptali ile; 1/6 paylarla davacılar adına tescili ve Mutluca Mahallesi Karakaya Mevkii 38 parselin davalı adına olan tapu kaydının davacıların miras payları olan 2/6 oranında iptali ile
1. Hukuk Dairesi         2019/1989 E.  ,  2020/4501 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS



    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, ortak mirasbırakan ..."nın çekişme konusu 362 ada 57 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını 5.1.1987 tarihinde; çekişme konusu 38, 39, 40 ve 41 sayılı parsellerdeki paylarını ise 10.9.1992 tarihinde davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, ancak yapılan işlemlerin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, 38, 39, 40 ve 41 sayılı parsellerin taksim ve ifraz görüp, 1878 sayılı parselin davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve mirasbırakan adına tescil, olmazsa tenkis isteklerinde bulunmuşlardır.
    Davalı, mirasbırakanın denkleştirme amacıyla hareket ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasının reddine, tenkis davasının kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar Dairece; “... Somut olayda, elbirliği ( iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortak bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortağın (mirasçı ...’in) olurunun alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra dava dışı mirasçı ..."ın muvafakati alınmış ve yargılama sonunda tapu iptal ve tescil davasının reddine, tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiş, anılan ikinci karar Dairece “...davalı murisin bir kısım taşınmazlarını satarak bedelini davacıların murisi Emin"e verdiğini, mal kaçırma iradesinin değil, denkleştirme iradesinin bulunduğunu beyan etmiş, ancak mirasçılardan ..."a miras bırakan tarafından bir kazandırmada bulunulduğuna dair dosyaya bir delil sunulmamıştır. Öyle ise, miras bırakanın sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde mallarını paylaştırdığını söyleyebilme olanağı yoktur ... Hal böyle olunca, tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davacıların miras payı oranında iptal ve tescile ilişkin olarak verilen üçüncü karar bu kez Dairece; "" ... mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada adı geçen mirasçının muvafakati alınmış olup yargılama sonunda davanın davacıların miras payı oranında kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Öte yandan, dosya içerisinde bulunan 05.06.2007 tarihli teknik bilirkişi Cihan Sarıman"ın raporunda dava konusu 38, 39, 40 ve 41 sayılı parsellerin Mutluca Belediyesinin 18.01.2000 tarih ve 10 nolu encümen kararı ile İmar Kanunun 18. madde uygulamasına tabi tutulduğu, ancak Muğla İdare Mahkemesinin 2001/1234 E – 2002/803 K nolu kararı ile 18. madde uygulamasının iptal edildiği, Mutluca Belediyesinin 09.08.2004 tarih ve 217 nolu belediye encümeni kararı ile geri dönüşümün sağlandığının belirtildiği, ne var ki dosya arasında güncel çap kayıtları alınmamış ve kabul kararı iptal edilen imar uygulaması ile oluşan parsel üzerinden verilmiştir. Bu durumda kaydı aktif olan parseller üzerinden hüküm kurulması gerektiği halde hukuki dayanağı kalmayan parsel üzerinden karar verilemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazların güncel çaplı tapu kayıtlarının dosya arasına alınması, aktif kayıtlar üzerinden infazda tereddüt yaratmayacak şekilde karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir."" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda yeni oluşan parsel numaraları üzerinden dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan Sadıka adına tesciline karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden Reddine.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, davacıların ilk talebi olan tapu iptali-tescil isteklerinin kabulüne karar verilmiş; terditli olarak talep edilen tenkis isteği bakımından ise davanı reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden açılan davada öncelikli isteğin ""tapu iptali ve tescil"" olduğu anlaşılmaktadır. Davacıların ilk sıradaki talebi olan tapu iptali-tescil istekleri mahkemece yerinde görülmediği takdirde terditli talep olan "tenkis" isteği üzerinde durulması gerekirken; tapu iptal-tescil talebi kabul edildiği halde, terditli talep olan tenkis isteği yönünden de davanın reddine karar verilmesi ve tenkis talebi reddedildiği gerekçesiyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.
    Ayrıca; davalıya temlik edilen taşınmazlar bakımından; tapu kaydının davacıların yasal miras payları oranında iptal edilerek, yine davacıların mirasbırakanının veraset ilamındaki payları oranında adlarına tesciline karar verilmesi gerekirken; tapu kayıtlarının tamamının iptal edilmiş olması doğru değil ise de değinilen bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından;
    Hükmün 1. bendinin hükümden çıkarılarak yerine 1. bent olarak
    "" 1- ...İli ... İlçesi Hacıilyas Mah. 362 ada 59 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 Nolu bağımsız bölüm ve bu bağımsız bölüme isabet eden 1/4 arsa payının muvaza sebebiyle tapu kaydının davacıların miras payları olan 2/6 oranında iptali ile; 1/6"şar paylarla davacılar adına tesciline"" cümlesinin yazılmasına,
    Hükmün 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine 2. bent olarak
    ""Muğla İli Milas İlçesi Mutluca Mah. Karakaya Mevkii 38 parsel (18. Madde iptali oluşan yeni parsel)"in davalı adına olan tapu kaydının davacıların miras payları olan 2/6 oranında iptali ile; 1/6"şar paylarla davacılar adına tesciline"" cümlesinin yazılmasına,
    Hükmün 3. bendinin ve 9. bendinin hükümden çıkarılmasına, 3. Bendin hükümden çıkarılması sonrasında takip eden bentlere 3, 4, 5, 6 ve 7 numaralarının verilmesine, davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi