Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4478
Karar No: 2017/5738
Karar Tarihi: 19.04.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/4478 Esas 2017/5738 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme kararında, bir işçinin alacak davasıyla ilgili olarak Borçlu Belediye vekilinin icra emrinin iptalini talep ettiği belirtilmiştir. Mahkeme, alacak kalemlerinin net olarak hesaplanıp takibe konulması gerektiğini ancak brüt üzerinden takibe konulduğunu ve yine brüt üzerinden faiz hesabının yapıldığını belirtmiştir. Vergi ve sigorta kesintilerinin işverene ait olduğunu ve alacaklı tarafından net miktar için ilamlı takip yapılması gerektiğini, ilamda açıkça net olduğu belirtilmemişse bunun da brüt miktar olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Hükümde belirtilen Gelir Vergisi Kanunu'nun 94, 61, 103 ve 104. maddeleri uyarınca, ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğu borçlu işverene ait olduğu ifade edilmiştir. İşveren tarafından eksik ödenen ücretin ilamla brüt olarak tespit edilmiş olması halinde de, ödeme hangi tarihte yapılması gerekiyor ise, o tarihte ödenecek miktar matrah alınacak ve yine o tarihteki oranlar uygulanacaktır. Mahkeme raporunun yetersizliği sebebiyle kararın bozulması gerektiği sonucuna varmıştır.
8. Hukuk Dairesi         2015/4478 E.  ,  2017/5738 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Şikayet

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Borçlu Belediye vekili, ilamda alacağın brüt olarak hüküm altına alındığını, işveren olarak kendilerinin bu ücretlerden ilgili yerlere yatırmak zorunda oldukları gelir ve damga vergisi ile bazı yasal kesintiler olduğunu, oysa tazminatlar ile diğer ücret alacaklarının net olarak belirlenmesi ve talep edilmesi gerektiğini, bu miktarlar değişince asıl alacaklara işletilmiş faiz kısımlarının da değişeceğini, faiz oranlarının yüksek olduğunu belirterek, icra emrinin iptalini talep etmiştir.
    Mahkemece, alacak kalemlerinin net olarak hesaplanıp takibe konulması gerekirken, brüt üzerinden takibe konulup, yine brüt üzerinden faiz hesabının yapıldığı belirtilerek takipte fazla talep edilen kısmın iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu"nun 94, 61, 103 ve 104. maddeleri gereğince, ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin, ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğu borçlu işverene aittir. Bir başka deyişle alacaklı, ilam konusu bedelden kesintiler yapıldıktan sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabilir. Ancak ilamda açıkça net olduğu belirtilmemiş ise bunun da brüt miktar olduğunun kabulü gerekmektedir.
    Verginin ödenmesi bakımından vergi dairesine karşı yükümlü olan borçlu idarenin ilamda yazılı alacaklarda “vergi sorumlusu” sıfatı ile gelir vergisine mahsuben vergi dairesine ödemeye zorunlu olduğu miktarlarda kesinti yapmak ve kalan kısmı da icra dosyasına yatırmak suretiyle borçtan kurtulması mümkün olacaktır (HGK.nun 27.06.1984 tarih ve 12-280/752 sayılı kararı).
    Takip dayanağı ilam içeriği ile ilgili yasal düzenlemeler nazara alındığında, işverence işçiye ödenen ücretin ödenmesi sırasında, işçinin mükellefi olduğu gelir ve damga vergisi ile sigorta prim borçlarının, kaynaktan yatırılması kuralı gereğince, işverence ödemeler sırasında kesilerek ilgili kurumlara yatırılması zorunludur. İşveren tarafından eksik ödenen ücretin ilamla brüt olarak tespit edilmiş olması halinde de, ödeme hangi tarihte yapılması gerekiyor ise, o tarihte ödenecek miktar matrah alınacak ve yine o tarihteki oranlar uygulanacaktır. İlamla belirlenen toplam alacak matrah alınmak suretiyle takibe konulduğu tarihteki oranlar üzerinden hesaplama yapılamaz.

    Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, gelir vergisi, damga vergisi ve sigorta prim kesintilerinin matrahının ne olduğu belirtilmediği gibi hangi oranda kesinti yapıldığı da açıklanmamıştır. Bu hali ile rapor denetime elverişli değildir.
    Bu durumda Mahkemece, yukarıda belirtilen ilkelere göre, gerektiğinde yeni bir bilir kişi raporu alınarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi