Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1819
Karar No: 2017/3827
Karar Tarihi: 07.11.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/1819 Esas 2017/3827 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, sözleşmenin feshine değil tasfiyesine karar verilmesi ve kesin teminat üzerine ihtiyati tedbir konulması istenmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş, ancak bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Kararın temyiz incelemesi sonucunda, davacının talebinin uygun şekilde nitelendirilmediği sonucuna varılmıştır. Sözleşmenin feshedilmeden ve tasfiye talebine bağlı olarak herhangi bir eda talebi olmaksızın tasfiye kararı verilmesini isteme ve tek başına tasfiye davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, davanın rededilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri olarak, davacının uyarlama talebi bulunmadığı için Borçlar Kanunu'nun 365. maddesine göre uyarlama yapılamayacağı, sözleşmenin fesih için tek taraflı irade beyanı ile sona erebileceği ve tasfiye için mahkeme kararına ihtiyaç olmadığı belirtilmiştir.
15. Hukuk Dairesi         2017/1819 E.  ,  2017/3827 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davalı iş sahibinin sözleşmeyi feshettiği söylemi nedeni ile sözleşmenin feshine değil tasfiyesine karar verilmesi ve kesin teminat üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nın 76. maddesi hükmünce hakim re"sen Türk Kanunları uyarınca hüküm kuracağından maddi vakıaları ileri sürüp kanıtlamak taraflara, hukuki vasıflandırma hakime aittir.
    Davacı tarafça verilen 22.11.2011 tarihli açıklama dilekçesinde dava sözleşmenin uyarlanması olarak nitelendirilmiş ve mahkemece davanın uyarlama davası olduğu benimsenmiş ise de; bu vasıflandırma dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Sözleşmenin uyarlanması dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 365. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin 1. fıkrasına göre götürü bedelli işlerde yüklenicinin yapılacak şeyi kararlaştırılan fiyata yapmaya mecbur olduğu, yapılacak şeyin tahmin edilen miktardan fazla emek ve masrafı gerektirse bile yüklenicinin bedelin artırılmasını isteyemeyeceği belirtildikten sonra 2. fıkrasında önceden tahmin olunamayan veya tahmin olunup da iki tarafça dikkate alınmayan hallerin işin yapılmasına engel olması veya son derece zorlaştırması halinde hakimin haiz olduğu takdir hakkı dolayısıyla sözleşme bedelini artıracağı veya sözleşmeyi feshedeceği belirtilmiş olup, uyarlama ancak bu koşullarda ve sözleşme bedelinin artırılması veya feshedilmesi suretiyle mümkündür. Davacının anılan maddedeki koşulların varlığını ileri sürerek bedel artırım veya sözleşmenin feshi talebi bulunmadığından davanın uyarlama davası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
    Yanlar arasındaki 05.11.2010 tarihli sözleşme nakit bedel karşılığı düzenlenmiş olup, fesih tek taraflı irade beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuç doğuracağı, arsa
    payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde olduğu gibi fesih ve ileriye etkili fesih ile tasfiye için mahkeme kararına ihtiyaç bulunmamaktadır. İş sahibi tarafından sözleşmenin feshi halinde feshin haksız olduğu, fesih gerekmeyip tasfiye gerektiği ve bunun sonuçları ile ilgili eda davası açılması mümkündür. Davacının davasında tasfiye talebi yanında eda istemi bulunmamaktadır.
    Bu durumda mahkemece sözleşme feshedilmeden ve davacının istediği tasfiye talebine bağlı olarak herhangi bir eda talebi olmaksızın tasfiye kararı verilmesini isteme ve tek başına tasfiye davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, davanın dava şartlarından olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılarak kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazları kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi